Gönderi

Atsız bana "N'oluyor, n'oluyor..." derdi. Bu benim küçükkenki "ne oluyor" deyişimdi. Ablama "taze kivaz, al kivaz" derdi. Ablam “r” harflerini telaffuz edemezdi çünkü. En küçük kız kardeşime, ki Yağmur'la aralarında 40 gün vardır, "Fatmacık" derdi. İsim lakap takmakta mahirdi. Ama mesela, anne baba "kavga etme” der çocuklarına değil mi? Eniştem "Vursaydın ağzına bir tane... Niye dövmedin?" derdi. Bir gün balkondan bize bakıyormuş. Yağmur ile ikimiz evin karşısındaki bakla tarlasında Fanti diye bir mahalle çocuğuyla ağız dalaşına girmişiz. Iteleyip kakalayıp çocuğu ağlatmışız. Kaçıp biraz uzaklaştıktan sonra çocuk bize taş atmaya başladı. Koştuk arkasından. O da kaçtı. Koşup yakaladık. Bir iki vurdu Yağmur. Eve dönünce eniştem bize kızdı: “Eşekoğlueşekler! Öyle mi vurulur? Şöyle bir tane geçirseydiniz ya!"
·
45 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.