Gönderi

İnsan zihni, gerek doğal gerek toplumsal gerçekliğe dair sınırsız bir belirsizlikle değil, neyin bilindiği ve neyin henüz bilinmediğinin net olduğu, bilinenlerin sadece yeni ortaya çıkan veriler gerektirdiğinde sorgulandığı görelilik hallerinin ise yadsınmadıği ama sınırlarının bilindiği bir bilimsellikle özgürleşir. Zira insan ancak bu netlik ile eylemine, gerçekliği sistematik biçimde değiştirip kendi varoluş koşullarında iyileşme yaratacak bir yön verebilir. Ve daha önemlisi, gerçekliğin bilgisinin birikimli biçimde derlenmesi bireyi çok ama çok aşar, bu kıymetli görev toplumsal olmalıdır.
Sayfa 286 - Yazılama Yayınevi, 3.Baskı, Aralık 2022.
·
114 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.