Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Semerkant Yazmasından alınmış bir mesel : Üç arkadaş İran'ın yüksek yaylalarında gezintiye çıkmış. Karşılarına bir pars çıkmış, dünyanın en yırtıcı yaratığıymış. Pars üç adamı uzun uzun süzmüş sonra üzerlerine doğru koşmaya başlamış. Birincisi en yaşlı, en zengin, en güçlüleriymiş. Haykırmış: Ben buraların hakimiyim, bana ait olan bu toprakları bir hayvanın mahvetmesine asla izin vermem. Yanındaki iki av köpeğini parsın üzerine salmış. Köpekler parsı ısırmayı başarmışlar gerçi ama bu yaptıkları yırtıcı hayvanı iyice azdırmış, köpekleri öldürdükten sonra efendilerinin üzerine atlamış ve karnını deşmiş. Nizamülmülk'ün payına bu düşmüş. İkincisi şöyle demiş kendi kendine: Ben bir ilim adamıyım, herkes bana saygı duyup itibar ediyor, niye kaderimi köpeklerle parsın arasındaki kavganın sunucuna bağlayayım? Dövüşün sonunu beklemeden sırtını dönüp kaçmış. O zamandan beri yırtıcı hayvanın kendi izinde olduğunu düşünüyor ve mağaradan mağaraya kulübeden kulübeye dolanıp duruyormuş. Ömer Hayyam'ın payına bu düşmüş. Üçüncüsü bir inanç adamıymış. Ellerini açıp hakim bakışlarını üzerine dikip güzel sözler söyleyerek parsa doğru ilerlemiş. Bu topraklara hoşgeldin demiş. Arkadaşlarım benden daha zengindi onları soydun, benden daha gururluydular onları alçalttın. Hayvan büyülenmiş, uysallaşmış bir halde dinliyormuş. Adam onun üzerinde egemenliğini kurmuş, onu evcilleştirmeyi başarmış. O zamandan beri hiç bir pars adama yaklaşmaya cesaret edememiş, insanlar da ondan uzak durmuşlar. Yazma anlattığı kıssadan şu hiseyi çıkarır. '' Karagaşa devri gelip çatınca kimse onu durduramaz , ama bazıları onu kullanmayı becerir. Bu dünyanın yırtıcılığını Hasan Sabbah'dan daha evcilleştirecek kimse çıkmadı. Alamut'ta çekildiği inde kendine küçücük bir huzur alanı yaratabilmek için dör bir yana korku saçtı. ''
Sayfa 149 - Semerkant YazmasıKitabı okudu
··
35 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.