Üç asker, kaşla göz arasında beni soydu çırılçıplak. Köşede, su içinde demlenen, zincirli palaskaları getirdiler. Her birini bir bileğime tokaladılar. Sürükleyip köşeye götürdüler.Zorlamadan, kızak gibi kaydım sulu betonda. Zincirleri halkalara takılıp köşe astılar beni. Ayaklarım yerden kesildi. Kollarım, kökünden kopacakmış gibi gerilmişti.