Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Uyandığım da saat on ikiye geliyordu... Kulakları sağır eden bir sessizlik çökmüştü şehre ve başımı kaldırıp baktığımda, kelimelerin yağdığını gördüm pencereme... Usul usul... Şehre kendilerini sindire sindire... Dışarı da bir kaç sokak kelimesi ,sahipsiz bir kaç satır ve bir de ara sıra pencereme konan hüzün kuşundan başka, hiç bir şey yoktu.... Boştu kaldırımlar... Ve yağmur ince ince atıyordu oklarını... Bu kadar mı? dememe kalmamıştı ki, biri belirdi otobüs durağına beş kala... Islanmıştı saçları, korkmuştu sanki birazda. Başını öne eğmiş, sanki bir şeyler arıyordu yerde. Ne düşürmüştü ki yere? Kim bilebilir ki, belki de bir kaç kelime?... Açıp pencereyi haykırdım. "Kaldır başını, eğme! " ... Sesim şehrin sessizliğinde kaybolup gidiyordu... Bir otobüs yaklaşıyordu... Sessizlik kulaklarımı sağır ediyordu... O gidiyordu... Elini kaldırdı. Sanki otobüsü değil de zamanı durduruyordu... Otobüse biniyordu... Zaman gidiyordu... Tam binmişti ki otobüse birden durdu. Etrafına bakıyordu. Ne arıyordu? Neyi bulamıyordu? Tüm otobüs şehir oluyordu, tüm şehir kelimelere dönüşüyordu. O yine de etrafına bakıyordu. Otobüsün kapıları kapandı... Gidiyordu... Zaman... Durdu...
·
11 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.