Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

256 syf.
·
Puan vermedi
"Bizim tarihimizde dört devremiz var... Mekteplerimizde doğru tarih okutulmadığı için bilmiyorsunuz. Birinci devir Kanunî’ye kadar olan devir... Bu vecd devresidir. Türk ne yapmışsa bu devirde yapmıştır. Kanunî bir büyük miras devralmıştır. Onda “devlet-i ebed müddet”in bütün kıymetleri topludur. Dinde Ebussuud Efendi, “Müfti üs Sakaleyn”dir. Şiirde Bakî, politikada Sokullu... Düşünün; bugünün başvekili mevkiinde... Mimaride ise Mimar Sinan... Kanunî’de iki inhiraf oldu. İki sapma... Kemâl ve zevâl... Allah’ın kemâl ve zevâl kanunu mutlaktır! Kemâl bir yerde mutlaka duracak, zevâle dönecektir! Servetin gururu... Birincisi: O zamana kadar Şeyhülislâmlar nasb ile gelmezdi. İstişare divanları yoliyle seçilirdi. Ve, padişaha, “hemen hal’ine fetva veririm!” diyebilirdi. Yavuz’a dediği gibi... Kanunî’de nasb ile gelmeye başladı. İkincisi: Yahudilere serbesti kanunu bu zamanda çıktı. Yahudiler saraya kadar girdi.Sahte para “ziyuf akçe” vesaire... Ama saydığım kıymetler de ortada... Bir de içeride kaba softalar devri... Ve kısa bir zaman sonra bunların tam sultası... Halbuki, Kanunî dünya çapında bir sultan... Birinci Fransuva İspanyollara esir düşüyor, annesi Kanuni’ye mektup yazıyor ve “Roi du Monde!” (Dünyanın hükümdarı) diye hitap ediyor. “ Ey dünyalar kralı oğlumu kurtar!” diye yalvarıyor. Nasıl kurtarır?.. İspanya sahillerine bir kadırga yollanır, 24 saat içinde Fransuva serbest bırakılmazsa, Donanmayı Humayûn sahillerinizde olacaktır!” diye haber yollanır. Üç saat içinde Fransuva serbest bırakılır... İşte İmparatorluk budur!... Fakat güneş öğle zamanını atlamış, zevâl başlamıştır! Akşama doğru gidilmektedir. Yoksa, Sarı Selim İmparatorluğu bu kadar çabuk sendeletemezdi. Sarı Selim zamanında kaba softalık iyice azmıştır! Evet; kaba softa... Abdülhamîd Han devrinde bir şeyhülislâm Nizam-ı Cedid’e kaput giydirilmesinin küfür olacağına dair fetva veriyor. Cevdet Paşa, Padişah için “Niçin bu Şeyhülislâm’ı saraya çağırtıp boğdurmadı?” diyor. Bu kaba softalar, her türlü yeniliğe karşıdırlar... Matbaaya “Frenk icâdı”, bisiklete “şeytan arabası” derler... Halbuki, öbür tarafta ve her tarafta Kâinatın Efendisi: “İlmi, Çinde bile olsa gidin bulun!” der.... “Hikmet müminin kaybolmuş malıdır, nerede bulsa alır!” der. Ve, en güzel hadîslerden biri halinde: “Ya Rab; bana eşyanın hakikatini olduğu gibi göster!” Buyurur. En büyük düşmanımız kabalıktır!. Dünün kaba softası bugün yok ama başka isnadlar var. Reformist isnadları... Bunların birbirinden farkları yoktur!..." KONUŞMALAR
Konuşmalar
KonuşmalarNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 2009145 okunma
·
22 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.