Önce David Gale'nin idam cezasının meşruluğunu tartıştığı, yetmezmiş gibi iddiasını bulaştığı bir cinayet kurgusuyla argümana çevirip desteklediği Alan Parker filmi çıktı karşıma: Ölümle Yaşam Arasında (The Life Of David Gale). Film bittiğinde ben de bitmiştim ve çözülmeyi, hiç olmazsa cevaplanmayı bekleyen sorular vardı önümde. Sonra, Dostoyevski'nin, elinde baltayla cinayet işleyen fakat paradoksal şekilde zihinlerde -itiraf edeceksem, gönüllerde- sempatik bir yer edinen Raskolnikov'una rast geldim. Fırsat buldukça Raskolnikov'un da argümanlarına geri dönüp suçun ve cezanın ilişkiselliğini David Gale ile harmanlarım.
Derken şu video... Rasyonelleştirilmiş bir yığın kaide arasından "affetmenin gücünü" fena ıskalamış olacağım ki 48 yıl düşünsem 48 kişinin katilinin düştüğü duruma hisleneceğim aklıma gelmezdi.
Video: m.facebook.com/story.php?story...
·
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.