Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

1508 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Antolojiler birer seçkidir. Dolayısıyla her türlü eleştiriye açıktır. Fakat Ataol Behramoğlu ve Özdemir İnce'nin bu ortak çalışması; Kabartey Özerk Cumhuriyeti'nden Uruguay'a, Hindistan'dan Finlandiya'ya kadar toplam 103 ülkeden gayet geniş bir şair ve şiir yelpazesi sunuyor ki, bu bulunmaz bir nimet. Uzun uzadıya bütün ülkeleri değerlendirip kafa açmak istemem. Ancak birkaç ülkeye özellikle değinmek istiyorum. Bunlardan ilki Amerika Birleşik Devletleri. 1700'lerde İngiltere'ye karşı bağımsızlığını kazanmasına rağmen, 19. yüzyıl ortalarına kadar kendine has bir şiir anlayışı geliştirememiş. Herkesin yakından tanıdığı ya da isimlerini bir şekilde duyduğu Edgar Allan Poe, Walt Whitman, Ezra Pound ve T.S. Eliot bu konuda öncü olmuşlar. Sonrasında T.S. Eliot'un Avrupa'ya yerleşmesine Amerika'nın bu kısır kültürünün sebep olması ilginç bir nokta. En ilginç şiir hatta sanat ülkelerinden biri şüphesiz Fransa. Fransa kendine has olmayan şairleri ve şiir akımlarını benimseyerek ve geliştirerek tekrar ihrac etmesiyle biliniyor. Şöyle ki; ünlü Fransız şairlerden Arthur Rimbaud aslen Uruguaylı, Trintan Traza Romanyalı, Apollinaire ise Polonyalıdır. Asıl Fransız şairler Baudelaire ve Mallarme'nin ise Edgar Allan Poe'dan etkilendiği bilinen bir gerçektir. Kaldı elimizde Louis Aragon reyiz :) Tüm bu öykünme, etkilenme ve devşirmeye rağmen geliştirdikleri anlayış ve akımlarla da tüm dünyayı etkilemeyi başarmışlardır. Hatta Türkiye'de gelişen İkinci Yeni akımının Fransız gerçeküstücülüğünden etkilendiği söylenir. Tüm bu ülkeler arasında beni en çok etkileyen şiirler, yıllarca beyaz ırk tarafından sömürülen Afrika ülkelerinin şiirleri oldu. Hemen hepsinde maruz kaldıkları acılar vurgulanmış ve bağımsızlık özlemi işlenmiştir. Tam bu noktada iz bırakan 3 şairden bahsetmek isterim. 1. Angolalı şair Agostino Neto "Biziz umudu Angola'nın Ve bizim savaşımız Sana mutluluğu getirecektir!" (s.18) 2. Kongolu şair Patrice Emery Lumumba "Binlerce yıl, Afrika'm, hayvanlar gibi acı çektin Barbarların yumruğu, beyazların kırbacına karşı Yalnız ölmekti senin hakkın, bir de ağlamak. ... Hür ve şen bir Kongo doğacak kara topraktan."(s.50) 3. Senegalli şair Leopold Sedar Senghor "Yeniden çiçeklenecek bahar Aydınlık ayaklarımızı bastığımız her yerden." (s.83) Bu üç şairin ortak özelliği yalnızca umut dolu bağımsızlık şiirleri yazmak değil. Her biri ülkelerinin bağımsızlığı için bizzat mücadelenin içinde bulunmuş hatta başrol oynamışlar ve bağımsızlıklarını kazandıklarında ilk devlet başkanlıklarını da kendileri yapmıştır. Bu şairlerin şiirlerinin özellikle bu bilinçle okunmasını şiddetle tavsiye ediyorum. Gelelim Türk şairlere... Aslında kitapta Türkiye için bir bölüm ayrılmamış. Fakat kitaba da bağlı kalarak iki şairimize değinmek istiyorum. Macar şair Laszlo Benjamin'in, Nâzım Hikmet'in ardından kaleme aldığı şu dizeler; "Ayrıldın, bir veda sözü mırıldanmadan Nazım Ve bir kez daha acılar eklendi hayata Ve bir dost eksildi ondan." ve Azeri şair Nigar Refibeyli'nin "Goyup gittin ışığı insanlara Yazıp yarattığın eserlerinle Garıştın ebedi bahara." dizeleri Nâzım'ın başka coğrafyalarda da derin izler bıraktığını açıkça gösteriyor. Bir parantez de Cahit Sıtkı Tarancı'ya açmak gerekir ki, Kolombiyalı şair Oscar Echeverri Meija bir şiirine başlarken Tarancı'nın "Alıştığımız bir şeydi yaşamak" dizesini aynen alıntılamıştır. Bu da şiirimizin ulaştığı noktaları tahayyül etmeye yeter. Herkese iyi kitaplar.
Dünya Şiir Antolojisi 1
Dünya Şiir Antolojisi 1Ataol Behramoğlu · Pozitif Yayınları · 2013138 okunma
··
232 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.