Stefan Zweig - Mürebbiye Sayfa sayısı:96 Tür: Öykü Derlemesi ▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫ Mürebbiyeleri katı bir ahlak anlayışının kurbanı olurken, yetişkin dünyasının gaddarlığıyla tanışan iki masum çocuk; Como gölü kıyısındaki bir otelin dingin ortamında gözüne kestirdiği bir genç kıza imzasız aşk mektupları yazarak zalimce bir oyuna girişen görmüş geçirmiş beyefendi; Tirol Alplerinde küçük bir lokantada gençliğinin platonik aşkıyla karşılaşan, artık düşkün ve yaşlı olan bu adama yıllar öncesinden duyduğu gönül borcunu ödeme fırsatı bulan evli bir kadın; bir genç kızın yarı histerik şefkat arayışında ifadesini bulan susuzluktan kurumuş toprak ve sıkıntılı yağmur bekleyişi. Zweig bu öykü derlemesinde, dönüştürücü deneyimleri sağlam anlatılara dönüştürmekteki ustalığıyla yine insanın kusurlarını, özlemlerini, karşılaştığı engelleyici durumları empatiyle çözümlüyor. ▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫▫ En son okuduğum Ayşe Kulin kitabının ardından derin bir isteksizliğe düşsem de Zweig her seferinde kurtarıyor gibi hissediyorum bu tarz durumlardan. Bahsedeceğim kitabı ise bir öykü derlemesi, içinde 4 tane öykü bulunuyor bunların sonuncusu olan "Kadın ve Yeryüzü" çok betimleme içermesinden ötürü diğerlerinden sönük kalsa da diğer üç öykü 15'er sayfalık birer başyapıt gibiydi. Bunca az sözcükle bunca çok şey anlatabilen kitaplar okudukça boş beleş sözlerle sadece yazmış olmak için yazılmış kitaplardan daha çok soğuyorum. Çerezlik olsa bile tahammül edemediğimi fark ettim bu tarz kitaplara. Zweig'in betimlemelerinden haberi olmayan yoktur sanırım artık, öyle yerinde, öyle anlatılmak isteneni tasvir eden cümleler içeriyor ki bu betimlemeler, olaya istemsizce dahil oluyor, bir masada sessizce tanıklık ediyor gibi hissediyorsunuz. Kitaba adını veren Mürebbiye isimli öyküde iki çocuğun acımasız duyguları öğrenerek yetişkinliğe geçişine şahit oluyoruz, harikaydı. İkinci öykü ise yaşlı bir adamın kendine bir oyun yaratmak için genç bir kıza isimsiz aşk mektupları yazmasıyla alakalı. Üçüncü ve benim en sevdiğim öykü ise Geç Ödenen Borç isimli öykü, bu öyküde geçmişte dehşet bir aşk beslenen adamın yaşlılığında ona yapılan iyiliğe göz atıyoruz. Son öykü doğa ve kadın betimlemesiyle bir manzaraya bakış gibiydi, emin olamıyorum. Hepsi birbirinden özel, hepsi birbirinden güzeldi. İyi okumalar :) #book #books #kitap #okudumbitti #stefanzweig #bookstagram #işbankasıyayınları #modernklasikler

MürebbiyeStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202126,5bin okunma

·

5 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Tubew