Okurken Çok zorlandım. Diyaloglar normal romanlara nazaran çok basit geldi. Örneğin "görmek veya görüşmek" için "dikizlemek", "bağırmak" yerine "cıyaklamak", "ölmek" yerine "cavlağı çekmek" kullanıyor v. b. Bütün bunların bir tercüme hatası olmadığı belliydi. Ama yinede insanı rahatsız ediyor. İlk bölümde herkesi rahatsız edeceğini düşündüğüm ölçüsüz şiddet sahneleri var. Bence muhteşe değil ama yazar amaçladığı şey neyse ulaşmış kendine göre bir argo dili yeni bir jargon oluşturmuş. Hatta buna bir isim de bulmuş. "nadsat". İyi okumalar diyelim herkese. "Ve bir sürü bok püsür" . Sakın bana kızmayın kitabı bitirince benim en son söylediğime güleceksiniz.