Yeraltı edebiyatını seviyor muyum diye ara ara soruyorum kendime. Henüz kesin bir cevap bulabilmiş değilim. Hakan Günday kitaplarını kaçırmadan okuyorum evet ama onun dışında okuduğum yeraltı edebiyatı sayılıdır. Bana biraz lunaparkta gondola binmek gibi geliyor. Her defasında midem kalkıyor, bazen iç güdülerime karşı gelemeyip gözlerimi kapatmak istiyorum (yarı açık gözle okuyorum resmen bazı yerleri, sanki etkisi olacakmış gibi) ama yine de vazgeçemiyorum, hemen arkasından değil belki ama bir zaman sonra yeni bir bilet alıyorum. Niçin yapıyorum bunu kendim de bilmiyorum. Belki de empatinin sadece 'mutlu' ya da 'mutsuz' insanları anlamak için kurulamayacağını; insan psikolojisinin siyah ya da beyazdan ibaret olmadığını, binbir farklı renk ve doku ile çevrili olduğunu görmek istiyorum. Sonuç olarak yeraltı edebiyatı içinde değerlendirirsem kitabı, bütün bu beklentileri fazlası ile karşılıyor. İlginç bir konusu ve sürekli merak uyandıran dinamik bir kurgusu var kitabın.

Erskine'nin KutusuKym Lloyd · Ayrıntı Yayınları · 200925 okunma

·

71 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Meltek