Turgenyev...
Meğer okunacak ne de çok yazar ne de çok kitap varmış. Ben bir dünya klasiği daha ekledim okundu listeme.
Her kitabı bitirdiğimde böyle içimde bir hüzün oluyor nedense. Her bir karakteri içimde yaşıyorum sanki. Onlar üzülürse üzülüyorum onlar sevinirse beni de bir mutluluk sarıyor. Kimi zaman aşık oluyor kahraman ben seviyorum sanki onun sevdiğini. İçine çekiyor her kitap, özellikle dünya klasikleri. Evet başlarda biraz zor gibi geliyor okuması ama önemli olan devam edebilmek ki her biri şaheser bence.
Babalar ve Oğullar....
Başlarda kitaba biraz haksızlık yapmışım, gitmiyor diye bir ara kitabi yarım bile bırakmayı düşünmüştüm. Pek adetim değildir aslında öyle yarım bırakmak kitapları. Kitaba hakaret gibi geliyor bana yarım bırakınca. Sonra incelemeleri okuyunca dedim ki şu an bir yargıya varmak için çok erken. Oku dedim kendime. Ve iyi ki oku demişim. Eğer kitabı yarım bırakmayı düşünen varsa tavsiyem devam etsin.
İki arkadaş ve onların babaları...
Kitap nihilist gençleri anlatıyor. Her şeyi inkâr eden gençler acaba aşkı da inkar da devam edebilecekler mi?
Aşka inanmayaları sarınca aşk, onun varlığını inkar edemiyor hiç kimse.
Ve ölüm yaşlı genç dinlemeden birer birer götürürken herkesi, her birimiz kendi sıkıntılarımıza dalmışken, gelecekle ilgili bir sürü plan hazırlarken, neden bir sonraki ölen biz olmayalım?
Kitabı merak edenleri bu dünyaya davet ediyorum.
Okuyalım kitap dostları. Çokça okuyalım.