Sermâyenin gücüyle, süsün etkisiyle, Tahran'ın güzellerine (!) özenerek, cici cici taşlar ve pahalı eşyalarla, gönül aldaücı keskin kokularla varlıklarını kanıtlamaya çalışıyorlar. Bir hiç olan bedenlerinin anlamsız ve yine bir hiç olan kişiliklerinin böylelikle varlık dünyasına ayak bastığını sanıyorlar; bu yapay varlıkları sayesinde yoksulluklarını ve hiçliklerini gideriyorlar. Eh, böylece bu zavallı, yok olmuş hiçler var olmuş oluyor; varlıkları belli olsun da nasıl olursa olsun!.. Bu kadınlar sayılan, sevilen insanlara benzemek için düşünce ve duygularda değil de, süs eşyalarında, yüzeysel bakışlarda ve dış görünümde kişilik kazanmaya çalışmaktadırlar.