" 50'lerden sonra emperyalizm; çokuluslu şirketlerle yerli burjuvazi(!) arasında ki bağlamanın sonucu kurulan " karma şirketler" yoluyla ekonomiyi denetim altına almış, ülke, içine itildiği israf ve tüketim ekonomisiyle sömürülmektedir. "
Üretmeden tüketmek olur mu? Terimlerin anlamını bilmeden ülkemize sahip çıkabilir miyiz? Okumadan, dinlemeden, anlamadan sadece dışlayarak, ötekileştirerek ve sistemin bizi soktuğu psikolojik bunalıma göğüs germeden özgürlüğümüzü kazanabilir miyiz? Ailemize, sevdiklerimize birşey olmadığı müddetçe; zülme, sömürüye, yanlışa, cahilliğe eyvallah diyen bir nesil mi olacağız? Ya da korkak, rahata alışmış, Starbucks'larda kahvesini içip iphone' nuyle check-in yapan bir nesil mi !?
Şukadarını söyleyeceğim;
Türküm, doğruyum, çalışkanım
İlkem küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymaktır.
Yurdumu, milletimi ÖZÜMDEN çok sevmektir.
Ey büyük ATATÜRK! Açtığın yolda gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim!
Varlığım Türk varlığına armağan olsun
Ne mutlu Türk'üm diyene!