Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

456 syf.
·
Puan vermedi
Bir çoğumuzun Sapiens kitabıyla tanıdık Harari'yi. Yapılan yorumlarda çokça kitabın yalınlığının ve sadeliğinin altını çizdi okurlar. Bu belirgin ve faydalı bir yönüydü evet, öyle ki insan türleri üzerine hiç okumamış ya da merak bile duymamış kişileri etkileyip onların hayatına da girmeyi başardı bu yönüyle ama ben ayrıca Harari'nin göz önüne alınması gereken özel bir yanınında tarafsızca bilgi aktarmaya çalışmış olması olduğunu düşünüyorum, ki bunu akılda tutmak Homo Deus'u okurken daha fazla gereklilik arz edecek. Homo Sapiens biterken Homo Deus hakkında küçük ipuçlarıyla biter. Siborglar, yapay zekalar, makineler vs.. Homo Deus da tam buradan başlıyor yol almaya. Kitabın ilk bölümünde Homo Deus'a yani Harari'nin deyimi ile Tanrı insan'a dair öngörüler yer alıyor ama bu kitabın sadece küçük bir kısmı yani kitabın konusu kesinlikle bununla sınırlı değil. İnsanın ölümsüzlük ve sonsuz mutluluk arayışı ve bunu başarması size uzak görünebilir, fazlaca ütopik ya da distopik gelebilir ama Harari şöyle bir tutup bizi Sapiens'in dününe tekrar götürünce görüntüler farklılaşmaya başlıyor. Sapiens'in çok değil sadece tek bir yüzyıl öncesinde ki atalarımızın hayal edemeyecekleri neleri gerçekleştirdiğini hatırlayın. Bugün her birimizin hiç düşünmeden sahip olup kullandığımız çoğu araç gereçler onlar için bir mucize. Sapiens durmadan ilerliyor. Peki nereye kadar ? Sapiens ölümsüzlük peşinde belki de kendi türünün sonunu kendi elleriyle getirecektir, kim bilir ? Öncelikle şunu belirteyim ki bu kitap bir çok kişi tarafından eleştirilecek ve tepki görecektir. Çünkü dini inançlar, siyasi ideolojiler,kişisel deneyimler sert bir şekilde yere çakılıyor Homo Deus'ta.. Bir dine inanıyor olabilir, bir mezhepe, tarikata mensup olabilirsiniz. Komünist yada emperyalist olabilirsiniz, liberal ya da sosyalist, hümanist ya da animist olabilirsiniz hangi tarafta olursanız olun mutlaka rahatsızlık duyacaksınızdır. Harari bütün kutsallarınızın üzerinde yürüyor. Önyargılarınız, kemikleşmiş fikirleriniz, sert duvarlarınız, kendinizi kapattığınız bir mağaranız var ise oradan hiç çıkmayın kitaba da hiç bulaşmayın çünkü anlatılar hiç hoşunuza gitmeyecek. Büyük bir iştahla okuduğum ara ara tırnaklarımı kemirip ara ara kahkahalar attığım bu kitap size çok da hoşunuza gidecek şeyler anlatmayacaktır açıkçası. Benden söylemesi :) Kitap genelinde duygu, zihin ve bilinç üzerinde odaklanmış görünüyor. Peki bunlar hakkında ne biliyoruz ? Sapiens'i diğer hayvanlardan bu konuda ayıran nedir ya da ayıran bir şey var mıdır? Özellikle insanın kendi dışındaki diğer hayvanlar üzerinde güç sayesinde elde edip uyguladığı zorbalıklar, işkenceler, yaşamsal haklarının ihlali, duyusal ve duygusal dünyalarının hiçe sayılması... İnsanı hümanizmanın sert ve hiçte sevimli olmayan yüzüyle karşı karşıya getiriyor Harari. (Vegan olmak üzerine tekrar kendinizi gözden geçirmenize sebep olabilir çünkü bütün bu işleyişte her birimizin payı var. ) Peki duygularınız, öznel deneyimleriniz ? gerçekten varlar mı, bize aitler mi? Bütün o duygusal acılarınız ve sevinçlerinizin sebebi beyindeki elektrotlar diyen Harari , biyokimyasal tepkimelerin sonuçlarını pişirip önümüze koyuyor. Kitabı hiç okumayabilirsiniz, okuyup yarım bırakabilir, öyle şey mi olur kardeşim diyebililrsiniz. Okursanız yazarın içinize attığı kurtlar elbet kımıldayıp duracaktır, okumazsanız da elinde sonunda gerçeklikle karşı karşıya gelecek farkında olmadan da olsa değişimi yaşayacaksınızdır. Kitabı bitirdiğinizde elinizde bir sürü karmaşa ve soru kalacaktır.Okunması da yazılması kadar cesaret isteyen bir kitap doğrusu...
Homo Deus: Yarının Kısa Bir Tarihi
Homo Deus: Yarının Kısa Bir TarihiYuval Noah Harari · Kolektif Kitap · 201712,2bin okunma
·
22 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.