Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

216 syf.
·
Puan vermedi
·
120 günde okudu
Okuma süreme baktığımda sonunda bitirebilmişim diye şaşırmaktan kendimi alamadım. O kadar uzun süredir kitabı okuyor vaziyette oluşuma şaşırdım. E-kitap olarak okumamdan mütevellit biraz yavaş gittiğimi düşünüyorum, bu tarz kitapları basılı şekilde okumak bana daha pratik geliyor. Elimde kalem altını çizmeli ve notlar almalıyım, e-kitap o keyfi veremedi. Öncelikle söylemem lazım ki kitabın ismi ile içeriği çok da uyuşmuyor. Evet, saray yaşantısı hakkında bilgiler var, ama kitaba adını verecek yoğunlukta değil. Kitap, Topkapı Sarayı’nın özellikleri ve mimarisi ile ilgili daha çok bilgi veriyor. İsim için ‘’Topkapı Sarayı’’ tercih edilse çok daha iyi olurmuş. Reşad Ekrem Koçu’nun ‘’Topkapı Sarayı’’ kitabını okumak istiyordum, ama bu kitaptan sonra pek de gerek kalmadı gibi. Belli olmaz, bir de ondan okuyayım sarayı diyebilirim ama, bu kitap da aynı amaca hizmet ediyordu. Topkapı Sarayını yıllar önce gezmiş biri olarak çoğu yeri gözümde canlandıramadım. Haliyle başlarda keyif alsam da peşpeşe gelen kapı, sofa, oda isimlerinden kafam karıştı diyebilirim. Bu kitaptan sonra sarayı tekrar gezmek lazım, yoksa bilgiler havada kalabiliyor. Ne yazık ki çok istememe rağmen şu sıralar bu pek de mümkün değil. Kitabın sonunda ‘’Bitirirken’’ adı altında yazılmış kısım, saray ile ilgili birkaç görüşe yer veriyordu. Tam hatırlayamıyorum, galiba geçen sene bir haber izlemiştim. Saraya o kadar fazla ziyaretçi geliyormuş ki zemin bile yıpranmış. Bu ziyaret durumları ile ilgili düzenlemeler olması gerektiği söyleniliyordu. Hayli üzülmüş ve endişelenmiştim. Böyleyimdir ben, nerede yıkık ve tarih kokan bir yapı görsem üzülürüm, niye yıkılmasına izin verirler diye düşünürüm. Burada bahsedilen ise Topkapı Sarayı, daha da üzücü. Saray artık bu ziyaretçi akınına dayanamıyormuş. Kitabın bitiş kısmında da bunlar yazıyor işte. Birçok eserin başka bir yerde sergilenmesi gerektiğini, çünkü oranın bir müze olarak tasarlanmadığını anlatmış İlber Ortaylı. Aynı zamanda yanlış mimariden, sarayın görünümünü bozacak yapılaşmadan da bahsetmiş. Selim İleri’nin ‘’Yaşadığım İstanbul’’ kitabında okumuştum; zamanında Peyami Safa Suriçi’ne dokunulmasın, şehir dışa doğru gelişsin demiş. Ne de güzel demiş, böyle şeyleri okurken çok hayıflanıyorum. Dediğim gibi kitap saray yaşantısını anlatmıyor, Topkapı Sarayını anlatıyor. O amaçla okuyacaksanız beklediğinizi bulamayabilirsiniz. Ama sarayın içeriği hakkında oldukça doyurucu bilgiler içeriyor. Keyifli okumalar dilerim…
Osmanlı Sarayında Hayat
Osmanlı Sarayında Hayatİlber Ortaylı · Yitik Hazine Yayınları · 2008270 okunma
·
85 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.