#kitapfaslı #ayınyazarı #peyamisafa #dokuzuncuhariciyekoğuşu #ötükenyayınları #sayfasayısı112 Hariciye: dış işleri, dış hastalıklar anlamlarına gelir. Koguş: oda demektir. Kitabın isminin ilk oluşturduğu intibâh genelde hapishane ile ilgiliymiş gibi gelebilir fakat öyle bir durum yoktur. Dış hastalıklar bölümü demektir. Yazarın okumuş olduğum ilk kitabıydı. Daha önce okumadığım için hayıflandım. Peyami Safa'nın psikolojik tahlilleri bana geçen sene dört kitabını okuduğum stefan zwei' i hatırlattı. Kitaba gelirsek çocukluk yaşlarından itibaren kemik verimi hastası olan 15 yaşındaki genç bir delikanlının kendisinden dört yaş büyük; biraz şımarık, hayatı kendi ekseni etrafında dönüyormüş gibi gören bir kıza; kendi kendisine dahi itiraf edemediği aşkı, hastane ve doktorlarla ilgili yaşadıkları olayları derin ruhsal ve psikolojik tahlillerle, betimlemelerle birinci tekil şahıs üzerinden anlatılması şeklindedir. Kitapta bahis konusu olan hastalığın yazarın bizzat kendisininde yaşaması bazıları tarafından bu kitabı yazarın otobiyografi olarak nitelemesine sebebiyet vermiştir. Peyami Safa bu kitabı Nazım Hikmet'e ithaf etmiş. Nazım Hikmet kitapla ilgili olarak; "Ben Peyaminin bu son romanını üç defa okudum, otuz defa daha okuyabilirim ve okuyacağım. Bu kitabın karşısında ben yıldızlı göklerin sonsuzluğuna bakan ve o layetenahi ( sonsuz) alemde yeni pıtırtılar, o zamana kadar hiç bir gözün görmediği acayip, fakat hakiki alemler keşfeden müneccimin hayranlığını duymaktayım. Eğer ıstırabı, azabı ve neşeyi coşkun bir ciddiyetle duyan öz ve halis halk kitleleri okuma yazma bilselerdi, bu romanın on bin, yüz bin hatta bir milyon satması işten bike değildir." demiştir. Son bir alıntı ile bitireyim. "Kendime vadettiğim şeyleri yapamazsam utancımdan aynaya bakamayacağım."

Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2022102,1bin okunma

··

4 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

ilyas tavukcu