Yine güzel, dolu dolu bir sayıydı. En çok Audrey Hepburn ile ilgili yazılanları ve Chaplin ile ilgili yazıyı sevdim.
Hepburn sima olarak yabancı değildi.Ama bugüne kadar hiçbir filmini izlemedim. Dergide tavsiye edilen Hepburn filmlerinden en az bir tanesini izlemeyi düşünüyorum. En başta " Breakfast at Tiffany's" izlerim diye düşünüyorum. Hepburn' ün gülen yüzünün ve zarafetinin altında acıklı mı acıklı hayat hikayesi de varmış. Dergi sayesinde bunu da öğrenmiş oldum.
Chaplin filmlerini çook küçükken izlemiştim. Bu yüzden Chaplin filmlerinin sanayileşmeyi ve sanayileşmeyle insanların da makineler gibi olduğunu eleştirdiğini bilmiyordum.Bunu da dergideki Chaplin konulu yazıdan öğrendim, çok da iyi oldu.
Derginin son sayfasında "Turist Ömer Uzay Yolunda" nın resmi ve repliğinin olması ise ayrıca hoştu.