“...Benim ruhum rüzgar olup uzaklara gitti,
Sonra yağmur olup toprağa karıştı,
Sevgilimden asla ayrı değilim,
Ben onun saçlarıyım, nefesiyim..
Sevgilim gün doğarken uyandığında
Bir dağ keçisi olup ineceğim dağlardan..
Bir kayaya çıkıp dikilecek,
Onun çadırdan çıkmasını bekleyeceğim.
O ocağı yaktığı zaman ateşinin dumanı olacağım,
Çevresinde dolanacağım!
Atını dörtnala sürüp giderken
Dere geçidini geçerken
Su olup atının toynakları altında sıçrayacağım..
Yüzüne, ellerine serpileceğim..
Sevgilim türkü söyleyende
Onun sesi, türküsü olacağım...”