Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

282 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Yine bir kitap aldı götürdü beni ve hiç bilmediğim mecralarda bıraktı.Maksim Gorki'nin diğer eserlerini okumadan rahat edemeyeceğim anlaşılan. Bir insanın çocukluğunu okursunuz da artık onu nasıl sevmezsiniz veya ilgi duymazsınız?. Bir çocuğun hayatı dinlediği masallarla anlamlandırmaya çalışması; sevdiklerinin yanıbaşında uysal bir kedi gibi sevilmeyi beklerken, onlara zarar verebileceğini hissettigi insanlara öfkesiyle bir kaplan kesilişi; anlatıp geçtiği akılalmaz acıları,  ama uzun uzun betimlediği huzur bulduğu anları... Hepsi bu yaşanmışlıkların sonraki hayatındaki izdüşümlerini öğrenme merakında bırakıyor insanı. Bir yandan Aleksey' i dinlerken bir yandan o zamandaki Rus aile yapısı, insanların karakteristik özellikleri  ve hayat tarzları hakkında fikir sahibi oluyoruz. "Daha sonraları anlamıştım ki, hüzünlü ve yoksul bir yaşam yaşayan Ruslar, dertlerini kendine eğlence yapmışlardı. Acılarıyla çocuklar gibi oynuyor ve hiçbir utanma duymuyorlardı. Günlük yaşamın durgunluğu içinde mutsuzluk bir eğlence. Silik bir yüz üstünde bir çizik bile bir süstür." Böyle bir ortam...Bu kitaptaki her bir kişilik psikolojik olarak incelenmesi gereken bir.vaka. Anne, dede, büyükanne, dayılar ... Özellikle sefkat timsali büyükanne ve dengesiz, acımasız dedesi. Her ikisi de kendi Tanrısını kendi karakteri üzerinden vurgulayan, kendi çaplarında dindar insanlar. Alexey ise onların ibadetlerini izleyip ,sürekli cezalandıran dedesinin öfkeli Tanrısıyla , büyükannesinin içini döktüğü, kendince daha güzel bulduğu diğer iyi kalpli Tanrıyı karşılaştıran bir çocuk. Aleksey'in karakteri ve inanç dünyasi iyisiyle kötüsüyle bu insanların atmosferinde inşa edilirken, başka bir kitabında geçen şu sözü ,hayatı boyunca bu inanç konusunu hiç es geçemediğini gösteriyor: "Çok düşündüm.Bu sözlerim 40 yıllık bir düşünmenin ürünüdür.Ateist olmayi cok istedim.O zaman başıma buyruk yaşayacak kimseye hesap vermeyecektim.Ama olmadı.Çünkü evrendeki müthiş düzen beni inanmaya mahkum etti." Ben ise bu sözlerinin arkasında büyükannenin arttığı sevgi tohumlarını gördüm. Bizleri kendi doğrularına inanmaya zorlayan, aksi takdirde acı çektirmekle tehdit eden insanlara ve fikirlerine ,haklı olduğu noktalar olsa bile savunma mekanizması gelistiririz. Oysa hayat tecrübeleri ve doğrular sevgi ambalajıyla sunulsa, iradi olarak kalp kapılarımızı kapatsak bile, o sevgi, çeperlerden, bosluklardan içeri süzülür,sessizce etkisi altına alır bizi. Aciz kaldığımız zamanlarda da farketmeden o sevgi kırıntılarına yapışır, onlardan güç almaya çalışırız. Işte Aleksey'e herkes kendince bir terbiye methodu uygularken; zafer, ona  sevgiyle yaklaşan  büyükannesine aitti. Maksim Gorki'nin oğluna ithafen kaleme aldığı bu otobiyografisinin yazılma amacını belirttiği cümleleri ise kitapta sizleri neler beklediğinin özeti: "Vahşi Rus yaşamının o kurşuni iğrençliklerini hatırladıkça bazen soruyorum kendime: “Günümüzde bunlardan söz etmeye değer mi acaba?” Ve aynı anda daha da güçlü bir inançla cevap veriyorum kendime: “Evet, değer! Çünkü yaşandı bunlar, hepsi aşağılık gerçeklerdir, günümüzde hâlâ da varlar. Belleğimizden, insanların ruhundan, ağır ve yüzkarası yaşamımızdan silinip atılması için de sonuna kadar bilinmesi gereken gerçekler...” İyi okumalar dilerim.
Çocukluğum
ÇocukluğumMaksim Gorki · İş Bankası Kültür Yayınları · 201415,7bin okunma
··
204 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yaren okurunun profil resmi
İncelemenizi çok beğendim, cümleleriniz o kadar güzel ki.. Kesinlikle en kısa zamanda okuyacağım kitabı, elinize, emeğinize sağlık. Ayrıca inançla ilgili olan alıntıyı da not ettim, çok hoş gerçekten, teşekkürler. :)
Icetree okurunun profil resmi
Yorumunuz için teşekkür ederim, çok mutlu oldum:))Maksim Gorki bir yana Büyükanneyi de tanımalısınız mutlaka.Ama 3 'lü sekilde okumanız gerekiyor.Çocukluğum-Ekmeğimi Kazanırken-Benim Üniversitelerim şeklinde.Iyi geceler:)
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.