Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

400 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Tasavvuf. Ne büyük bir kelime! Bu büyük kelimenin hakkını, hiçbir zaman veremeyeceğimi tekrardan anlamış oldum. Bu da, bu kitap sayesinde oldu. Kitabı, bana samimi olduğum bir arkadaşım önerdi. Kendisine, düşüncesel ve duygusal olarak çok yardımı dokunduğunu söylemişti. Benim son zamanlardaki hallerimi göz önüne alarak, bana da yararı dokunacağını söyledi ve tavsiye etti. Açıkçası, kitap, beni çok sarstı. Kafka'nın bir sözü vardı; "Eğer okuduğumuz bir kitap bizi kafamıza vurulan bir darbe gibi sarsmıyorsa, niye okumaya zahmet edelim ki?" tam olarak bu oldu. O yüzden, kitabı tavsiye eden arkadaşımla okuduğum kısımları tartışmam gerekti. Misafirliğe çağırdım ve neredeyse iki gün iki gece tartışma yaptık. Yavaş yavaş, düşe kalka, yok olup dirile dirile kitabı bitirdim. Anladığım şekilde kitap dört bölümden oluşuyor. İlk bölümde, Feridüddin Attar, Allah'a olan sevgisini ve hayranlığını dile getirmiş. Kelimelere, kendini vererek anlatmaya çalışmış. Hiçbir şey olarak, içindeki her şeyi anlatmaya çalışmış. Aklının ve gönlünün el verdiği kadarıyla; içinde olanları O'na layık bir şekilde yazmaya çalışmış. Ve her denemesinin sonuna da, acizliğini ve söylenebilecek her şeyin üstünde olduğunu dile getirmiş. Ama benim gözümde ise, benim hayal edebileceğimden de ötede bir anlayışı ve anlatışı vardı. Buradan doğacak iç çatışmaları, siz hesap edin. İkinci bölümde ise, Hz.Muhammed'e olan sevgisini ve hayranlığını dile getirmiş. Burada, onun güzelliklerini, yaşadıklarını, yüceliğini ve etkilerini anlatmayı denemiş. Tabii, yine kendinin-acizlik ve hiçlik- farkında olarak bunları yapmış. Yol konusunda bir çok fikri, bu bölümde görebilirsiniz. Çünkü, burada Hz.Muhammed'in gösterdiği yolların güzelliğini ve nasıl ilerlemeye çalıştığını anlatıyor. Üçüncü bölümde ise, Kuşların İlahisi kitabı başlıyor. Yani, benim gibi mahlukatların gerçekten devreye girdiği bölüm burası. Feridüddin Attar, burada, kendinde gözlemledikleri ve yaşadıkları ile insanlarda gözlemlediklerini ele alıyor. Yani, kendi yolculuğu, ona öğretenlerin yolculuğu ile gördüğü diğer insanların yolculuğunu anlatıyor. Hikâye kısaca şöyle: Kuşlar bir araya gelirler ve kendilerine bir Padişah seçmek isterler. Hüthüt kuşuna danışırlar. O da Simurg'un padişah olduğunu söyler. Simurg, Kaf Dağı'nın tepesinde yaşar. Kuşlar da oraya doğru yola koyulur. Burada yolculuk da ikiye bölünüyor. Her bir kuş, bir karakterdeki insanı anlatıyor. İlk kısımda, yolculuk başlamadan zorluklardan dolayı herhangi bir durumundan vazgeçenler ya da yapamayacaklarını düşünenlerden oluşuyor. İkinci kısımda ise, kuşlar yola koyuluyor ve yolda ilerlerken yaşadıkları sorunlardan dolayı, pes etme noktasına gelenlerden bahsediliyor. Bu iki kısımda, neredeyse insanın olabileceği her hâl mevcuttur. Aç gözlülükten tutun, sevda ateşiyle fedakârlıktan yanıp tutuşanlara kadar her çeşit insan, yani kuş var. Yolculuk, 7 vadiden geçilerek son bulunuyor. Bunlar; 1-) İstek Vadisi, 2-) Aşk Vadisi, 3-) Marifet Vadisi, 4-) İstiğna(Gönül tokluğu) Vadisi, 5-) Tevhit Vadisi, 6-) Hayret Vadisi, 7-) Fakr u Fena(Yokluk, Yokoluş) Vadisi. Beni en fazla çeken, son vadi oldu. Bu bölüm hakkında daha fazla anlatmaya lüzum yok. Bunu ve kitabı okuyacak olan olursa diye, fazla detaya girmek istemiyorum. Çünkü, ilk elden okumanın anlamı ve tesiri yüksek olur. Dördüncü bölümde ise, Feridüddin Attar, kendini anlatıyor. Nasıl bir durumda olduğunu ve kitabı neden ve nasıl yazdığını anlatıyor. Bu bölümü çok sevdim. Çünkü, Feridüddin Attar bir anda benim gibi olmuştu. Samimiyetini ve içtenliğini; kelimelere öyle güzel yansıtmıştı ki, yazdıkları karşısında gözlerim doldu. Benim gibi, o da bir insandı. Benim gibi, anlatmak ve anlaşılmak istemişti. Benim gibi, içindeki yangının sebebini ve etkisini öğrenip bu yangının çıkabileceğe başka yüreklere yol göstermek istemişti. Benim gibi, o da dertliydi. Kısacası, samimiyetini ve içtenliğini içime dokundurdu. Kitap, Attar'ın Allah'a olan sevgisini tekrardan dile getirmesi ile son buluyor. Ben de onun sözleri ile incelememi bitireceğim. Kitabı hem insanları anlamak için okuyabilirsiniz, hem kendinizi anlamak için okuyabilirsiniz, hem inancınızı anlamak için okuyabilirsiniz, hem Feridüddin Attar'ın nasıl biri olduğunu anlamak için okuyabilirsiniz, hem de ilahi aşkı anlamak için okuyabilirsiniz. " Ulu Tanrı, yardım etti, kapılar açtı, bu kitabın tamamlanmasını nasip etti. Allah daha iyi bilir ya; bu kitap arşı yaratana övgülerle tamamlandı."
Mantıku't-Tayr: Kuşların İlahisi
Mantıku't-Tayr: Kuşların İlahisiFeridüddin Attar · Türk Edebiyat Vakfı Yayınları · 20164,766 okunma
··
170 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.