Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

71 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Bu Zweig kitabı bana, kadınlar hakkında bildiğimi düşündüğüm şeylere biraz daha yaklaştığımın ipuçlarını verdi. Zira yazar da bir erkek fakat kadın okurlar ve yazarlar da pek tabii kabul buyuracaklardır ki, bazı kitaplarında, özellikle kadın kimliğine büründüğü ve bir kitap boyunca 'kadın' olduğu eserlerinde, kadın iç dünyasına dair yerinde ve tatminkar saptamalarda bulunmuştur. Hikayede, yemek masasındaki hararetli tartışmada da belirttiği gibi; bir kadın, özgürce ve tutkularıyla hiç tanımadığı bir adamın peşinden bile gidebilir. bunda onu suçlayacak ya da ayıplayacak bir yan yoktur, olmamalıdır. Ben de bu çıkarımdan, kendi tanıdığım kadınlar için fikirlerimin bir nebze daha olsun doğruya yaklaştığını anladım. Evet, elbette bu düşüncelerin dünya üzerinde tek sahibi ben değilim, olamam. Bu sözlerime karşı tepkiler de oluşabilir doğal olarak, ama şöyle bir şey vardı felsefede, reason and emotion... Yani akıl ve duygu... Erkek ve kadını bu tabloda yerleştirmeye kalksak; -bu kısa öyküden yola çıkarak olduğunu da unutmamalıyız elbette- kadın, duyguya o kadar çok yakışıyor ki... Hikayedeki iflah olmaz kumarbazımız da akıl sekmesinde yer buluyor, her ne kadar yaptığının ne kadar akılcı olduğu tartışılsa da.. Bu söylediklerim, bu tablo her zaman böyledir, kadın duygusaldır, erkek rasyoneldir demek olmuyor elbette. Bu hikaye özelinde, sadece ne kadar yakıştığını vurgulamak istedim... Okuduklarımdan, görüp, duyup, yaşadıklarımdan çıkardığım bir şey var ki o da şudur; bir kadının kalbi bir şey için çarpmaya görsün, onu elde etmek ya da elde etmek için verdiği uğraş işten bile değildir artık.
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020126,8bin okunma
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.