Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

112 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Acemiliğin inşası. 3 farklı bölümden oluşan bu öykü kitabı aslında 3 farklı kitabı içinde barındırıyor. İlk bölüm "Bir Gülüşün Kimliği", 12 öyküden oluşan ilk basımı 1987 yılında yapılmış olan bir kitap. Toptaş yazınlarının da yapı taşı adeta. Her bir öyküyü okurken psiko-sosyal kuramın son iki evresinde sıkışmış insanları -ki onlar toplumumuzun büyük bir çoğunluğu olur- anlatıyor. Sıkılmadan art arda okuma isteği barındıran bu öyküler, geçmişten günümüze bir psikolojik yolculuk. Dilsel olarak yormayan, hayatın içindekilere bir bakış atan öyküler. 2.Bölüm "Yoklar Fısıltısı", 6 öyküden oluşan bu bölüm eğer yazarın diline aşinaysanız çabuk adapte olacağınız türden öyküler. Yansımaları ustaca kullanışı ile öykülerin hem içinde ama aynı zamanda hiç içine girmemiş gibi huzursuzca okunuyor. Dönüp yeniden okuma hissiyatı veriyor. Okuyucuyu bir anda öykünün dünyasından dışarı çıkarması zihinde tam bir şeyler canlanacakken bir anda his körlüğü yaşatan o Toptaş kitaplarının sağlam bir ilk basamağı. Ayrıca, yazarın bahsettiği şiirselliğin zamanla nasıl oluştuğunu ve süreç içinde daha derli toplu yazmaya başladığını görmek adına da tatmin edici. Son bölüm "Ölü Zaman Gezginleri/ Herkes Hiçbir Yere" 1992 Öykü Birinciliği Ödülü alan bu öykü, varlık ve yokluğu dünün penceresinden metaforik unsurlarla günümüze taşıyan yazım biçiminden, ustalığına, karmaşık betimlemeleri ile epey yorucu bir yolculuğa çıkaran kurmaca. İlk okuduğunuzda belki size kendini açmayacak olan bu öykü birkaç okuma ile zihindeki ölü zamanlardan gelip karşınıza oturacak cinsten. Eğer daha önce Hasan Ali Toptaş okumadıysanız ya da öykülerini yeni okuyacaksanız bu kitaptan başlamak daha iyi olabilir. Keyifli okumalar... Gözümde bir kitabı değerli kılan onunla çıkacağım yolculuklarda yazarın vereceği molalarda etkili duraklarda beklemek, beklerken de iyi bir sanatsal malzemeye bakabilmektir. Ne salt dil becerisi ne de salt bir kurgu arayışım olur. Bu yüzden gelelim bu kitabın beni bunların dışında götürdüğü duraklara ;) (Kitapta birebir geçmeyen, kişisel ilgi alanlarım ve zihinsel çağrışımlarımın sonucudur. ) Ah minik kuşum öyküsündeki " pipo içen bir ressamın resmini yapan pipo içen bir ressamın resmini yapan, pipo içen bir ressam" (sayfa 65) cümlesi beni Velazquez'in "las Menias/Nedimeler" tablosuna ve bu tabloyu takıntı haline getiren Picasso'nun aynı tabloyu sayısız kez yaptığı koleksiyonuna götürdü. Ki aynı tablonun beni Foucault'un :"Kelimeler ve Şeyler" kitabına da götürmesi hiç kaçınılmazdı. Yine bir tekrarların tekrarı, yine şimdiden geçmişe bir bakış... "Çağrı" öyküsünü okurken berber dükkânından "Gölgesizler"e geçiverecek hissiyatını yaşamam da kitabın yerinin hala bende değişmediğinin bir nişanesi. Yine, bu kelimenin aklımda bir yerlere sıkışmış olmasından beni Shakespeare"'nin sonelerine götürmesi ve "ilkin sevince çağrı sonra bomboş bir rüya" cümlesini tekrarlamam ki ben ne zaman bu kelimeyi duysam yerli yersiz bu sone döner zihnimde. Bach'tan G Minor, Sappho'dan da birkaç dize... Yani, yine bir kitapla yola çıkmış, dayanamamış duraklarda beklerken kucak kucak yeni şeyler almış da dönmüş gibiyim. Ya da bunun tam tersi .   İlk bölüm en sevdiğim "Rüştü Adlı Bir Karınca" İkinci bölüm en sevdiğim "Çağrı" Son bölüm "Herkes Hiçbir Yere"  öyküleri zihnimde ayrı birer çekmecede.
Geçmiş Şimdi Gelecek
Geçmiş Şimdi GelecekHasan Ali Toptaş · Everest Yayıncılık · 20191,372 okunma
··
124 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.