12 veya 13 yaşlarındaydım sanırım Sarı Zeybek belgeselini izlediğimde. Sonunda Salih Bozuk'un tek el ateş sesini şu zamana kadar hiç unutamadım. O ateş sanki benim içimde patlamış gibiydi, kalbim sıkışıyor gözyaşlarıma hakim olamıyordum.
Ve yine beni böyle bir durumda bırakan bir kitap okudum. Her satırında Atatürk'e bir kez daha aşık oldum, sanki kitabın içindeki kişi benmişim gibi şakalarına güldüm, zekasına binlerce kez daha hayran oldum.
Ve kıskandım.. Onunla konuşma, elini tutma şansına erişenleri bir tarafa bırakın uzaktan gören, onu hayatımda bir kere bile olsa Atatürk'ü gördüm diyebilen o tüm herkesi kıskandım..
Gönül ister birçok anıyı barındıran kitabı burada parça parça size aktarayım ama...
Alın, okuyun ve çevrenize de okutun lütfen!