"Senin için, bin tane olsa yakalarım." Aralık 2001, 11 Eylül geçmiş, bütün Amerika birlik olmuş, Afgan göçmenler de dahil. Afgan göçmenlerden Emir, 38 yaşında. 20 yıldır Amerika'da yaşaması onu Afganistan'da kalan geçmişinden koparmıyor, Afganistan'daki yaptığı ve yapmadığı şeyler, o unutmaya çalışsa (hatta unutsa) bile bir gün onu buluyor. Çok satıldığı için pek beklentimin olmadığı kitap, Aralık 2001'de geçen kısa bir tanıtımdan sonra Emir'in, olayların başladığı 1975 kışına dönüp, etkileyici bir maceranın kıvılcımını ateşlemesiyle başlıyor. Anlatıcımız Emir'in Kabil'in zenginlerinden Baba'sı, Baba'nın hizmetkarı Ali ve Ali'nin oğlu Hasan. Emir ve Hasan süt kardeşler ama ondan evvel hayran ettiren bir dostluğa ve sevgiye sahipler. Kitap yavaş yavaş bize Emir ve Hasan'ın beraber büyümesini, özellikle Hasan'ın o tertemiz dostluğunu aktarırken, Afganistan'ın bizim bilmediğimiz-ya da göremediğimiz- taraflarını ve geçmişini de sunuyor. Sadakat, ihanet peş peşe sıralanırken, bir çocuğun ruh halinin sandığımız kadar basit olmadığını gözler önüne seriyor. Dikkat çekici bir başka unsur, Hasan'ın Hazara olması. Afganistan'da sevilmeyen, dışlanan -alt sınıf muamelesi gören- bir etnik grup. Kitap bu yönüyle bir ülkedeki etnik ayrımcılıkların nelere sebep olabileceğini, bir insanın hayatını nasıl değiştirebileceğini gösteriyor. Afganistan'daki Sovyet işgalinden sonra, hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığı bir ülkeden gidiş, hayatın yeniden kurulması ve Emir'in geçmişinden gelen, unutamadığı bir olay. Baba'nın Afganistandayken yakın arkadaşı Rahim Han'ın telefonla Emir'i aramasını kitabın başındaki Aralık 2001'de geçen bir nevi tanıtım kısmından biliyoruz. Bu telefon sonrası Emir'in sürprizlerle dolu kanlı mücadeleye girişi. Gelene kadar koşuşturma içinde yorulduğumuzu hissettiğimiz müthiş bir son. Kitapta sevgiyi, çocuk olmayı, kötülerin ve savaşın izlerini, cesareti, ayrımcılığın lanet bir bok olduğunu, en önemlisi de dostluğu gördüm.

Uçurtma AvcısıKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2021164,4bin okunma

·

3 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Fatih Karakaya