Özellikle son sayfaları akıcı olan, Trevanian'dan okuduğum ilk roman. Tabiri caizse sinsi bir kitap, sona yaklaşana kadar çitlerin etrafında dolandırıyor. Gerçi bu tamamen okurun kitaptan ne beklediğine bağlı, psikolojik gerilim fakat her an nabız yüksek değil.
Bask festivalinde karakterlerin baskınlığını hissedip zihinlerden geçeni ve o curcunadaki hissiyatı yaşadım. Farkettim ki en çok bu noktaya ısınmışım: içine çekmek için çaba sarfetmeyen sıradan konunun, biçemin davetkârlığına tezatlığı.
Tek bir noktaya koşan olay örgüsüne sahip olmaması hasebiyle "haddinden fazla uzatıldığı" söylenebilir. Söylenmeyedebilir, kulp takıyorum.