Tâbi Macaristan'da halk toktu ve bu tokluk hem Macaristan refahının hem de Türk hâkimiyetinin sonunu hazırladı. Zihinlerde evvelce öne çıkmış olan açlık, yerini yavaş yavaş şuurun tâ gerilerine itilmiş bir fikre, Macaristan hürriyeti idealine terk ediyordu. Kiliseler varlıklarını Türklerin derin müsâmahasına borçlu olduklarını unutup, bulabildikleri bütün imkânlarla efendileri aleyhine her türlü iftirayı revâ görüyorlardı.