Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

215 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
"Güzelliği yakalayınca onunla birlikte yaşamak kadar sevinçli şey yoktur." Ah! Triyandafilis yaktın beni... Gitme diyorlar sana ama benim sana gitme diyecek yüzüm yok Triyandafilis. Git! Çünkü bu dünya masumiyetin gölgesini bile çöp kutularına atacak canavarlarla dolu. Senin canını yakan işte onlar. Senin, Suzan'ın, Fahrunisa'nın, Gülperi'nin, o garip kadının, ninenin canını bu dünyada yakanlar; masumiyetten nasibini almamış olan canavarlar. Ellerini üstlerine silerek, bir rakı bardağında aklanıp temizlendiler onlar. İki sakız aldılar eve giderken çocuklarına. Oysa az önce onlu yaşlardaki bir çocuğu kirletmişti o eller. Aynı ellerle sarıldılar yavrularına, eşlerine. Hiçbir şey hissetmeden. Onlar, hayatlarına başka birinin canını yakmaya programlanmış olarak devam ettiler. Git Triyandafilis, git. Çünkü koruyamadı Sultan seni. Savaş kurbanı güzel Triyandafilis. Aklın yedi yaşındaki bir çocuk aklı diye her türlü pisliği layık gördüler sana. Oysa dünya  bir çocuğun gülüşünden patlayan kahkaha sesleri ile çiçeklenirdi. Güneş daha bir güzel ısıtırdı öyle zamanlarda, izin vermediler. Kilitli kapılar ardında huzursuzlandığın o günlerde ailenin tek amacı seni korumaktı. Bilemezdin ki çıkıp gittiğinde, bir canavarın elinde çok daha küçücük bir deliğe tıkılacağını. Dünya sana anlatılan kadar güzel bir yer değilmiş öğrendin, biz de öğrendik. Yeşilin, mavinin içinde çiçeklenmesi ne güzel değil mi? Dünyanın en güzel renkleri onlar. Bu renkleri, onlar henüz çocukken ellerinden aldıķ. Karanlık kuyulara döndü gözleri,gittikçe çukura kaçtı. Işığı söndü hepsinin. Yeşili, maviyi bırak, beyazı göremediler. Karanlıklara hapsettik koruyamadık hiçbirini. Dedenin elini bırakma Gülperi, demeye zamanımız kalmadı. Ölüm, yaşamın içine sızdığında biz onun bizden alıp götürdüklerine ağlarız sandılar. Gülperi hiç ağlamadı, zamanı yoktu ki. Özlemek ne demek bilemedi. Onu da senin gibi harcadık Triyandafilis. Kader mi kimsesizlik? Yalnızlık bir seçim mi? Henüz ağlamaktan başka bir ifade şekli olmayan bebeğin, neye dayanarak yazıldı kaderi? Yoksa bizlere "kaderi böyleymiş..." deyip yola devam etmek mi kolay geliyor? 1988-1990 yılları arasında yazılmış dokuz öykü. Bu dokuz farklı öyküde, bir kadının dahi olsun yüzü gülmez mi, bir çocuk kahkahası duyulmaz mı? Olmadı, gülmediler, güldürmediler. Şiddet ama her türlü şiddet! Canı yanmaktan ağlamayı unutmuş çoğu. Biri var, şimdi bana "Deli" diyeceksiniz diyor. Deli diyecek, işin içinden sıyrılacaksınız. Yaşadıklarıma bakmayacaksınız, işinize gelmeyecek. Çünkü deli demek, yaşadıklarımı dinlemekten de anlamaktan da kolay gelecek size. Gözlerinizi kapatacaksınız, ben oradan geçip gidene kadar. Biliyor musunuz diyor sonra, ben de kapatırdım; Frau yaklaşırken. Daha az canım yanmazdı elbette böyle yapınca ama midemin bulantısı geçsin diye sıkardım gözlerimi, o üstümdeki ellerini çekip gidene kadar. Niceleri var, hepimiz biliyoruz. Çünkü sahip çıkmadık onlara. Hiçbir kadını anlamadık. Ne anne olarak, ne sevgili, eş olarak ne de kardeş olarak. Hepsi birer obje oldu. En olmayacak sanılan sohbet ortamlarının malzemesi oldu. Hiç birine ses çıkarmadık. Adına "erkektir" dedik. Genelledik bu zihniyeti, meşrulaştırdık. Kadındı artık çocuk oldu. Eller durmadı o çocuğa dokundu. Üstelik cinsiyetin de bir önemi yoktu artık. Hep geç kaldık, hep sustuk, biz de kapattık gözlerimizi geçmesini bekledik. Adına toplum denilen biz yaptık bunu. Yıl değişti, olayların kurbanların adı değişti, durumun şekli şemali değişti. Ama azalmadı, bitmedi, artarak devam etti, ediyor. Canavarlar dışarda kol gezerken biz yine kapatıyoruz gözlerimizi ve dışarısı güvenli değil diyerek rahatlıyoruz. Git Triyandafilis. Koruyamadık hiçbirinizi. Koruyamıyoruz. Sen ki güzelliği ile güneşe kafa tutan Tiryandafilya'nın güzelliğinin yansımasıydın. Belki ondan daha güzel...  Zaten o da bu güzelliğinin kurbanı olmadı mı? Keşke olmasaydı, keşke bunları yazmak zorunda kalmasaydın. Ben çocuk gülüşleri okumak isterdim senin kaleminden. Mutlu sonlu hikayeler, her biri kahkaha baloncuğu olsun isterdim. Olmadı... Olamaz mı? Yanacaksın okurken...
Sen de Gitme Triyandafilis
Sen de Gitme TriyandafilisAyla Kutlu · Bilgi Yayınevi · 2013286 okunma
··
298 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Melike okurunun profil resmi
İçimizi acıtan hep kaybettiklerimiz değil mi Hasibe hanım. Teşekkür ederim. Umarım daha iyi bir dünya bırakabiliriz...
Bu yorum görüntülenemiyor
Melike okurunun profil resmi
Okurken ayrı, bunları yazarken ayrı yandım İnci hanım. Teşekkür ederim. Keşke bunlar yaşanmasaydı ve bizler de bunları yazıp böyle gecikmesek. Bir umutla hep bu son olsun diyoruz. Umarım bir gün dünya bu meleklere de cenneti yaşatır...
Hasibe Dal okurunun profil resmi
Okurken bunları yüreğim acıdı :/ Yitirdiğimiz nefesleri, kahkahaları düşündüm. Daha da acı verdi. Ellerinize sağlık.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.