İ
"O hiç müze olmadı. Hep saray kaldi.
Hep Topkapi Sarayı idi gittiğimiz yer, Saray-1 Amire değilse bile. Topkapi Müzesi'ne gittiğinden kim bahsetti ?
Giderek şiddetlenen bir sitmanın fetretlerinde
kendisini en fazla bir saraya veren ve her defasında "bu son" diye başlayan yazıların ertesinde kaybolmamak için tutulacak en kaçınılmaz yolu tutarak ve daima yeniden başlayarak. Aşkın her defasında "yenidenmiş gibi" demek olduğunu en çok bir saraydan öğrenerek kendi kendini yazan bi hikaye.
İyi ama bir insan bir saraya nasıl aşık olabilirdi ki?"