Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

528 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
İskender Pala kitaplarına acemiyim. Abum Rabum okuduğum ilk kitabı, bu yüzden genel olarak değineceğim nokta olsun istemiyorum, hataya düşebilirim. Fakat, okumamış olsam bile, yazarı araştırdım ve kitaplarının çoğuna göz gezdirdim. Buradan yola çıkarak en azından şunu söyleyebilirim; İskender Pala bu sefer farklı bir yol izlemiş. Çevremde kitabı okumuş olanlardan ve denk geldiğim yorumlardan gördüğüm kadarıyla kitap Dan Brown kitaplarına benzetilmiş. Kuruluş aşaması, karakter çeşitliliği ve verilen tarihi bilgiler ana çizgi olarak kitaba Dan Brown esintisi katmış. Fakat İskender Pala'nın kendine has üslubu benzerlikleri sadece bu seviyeden öteye geçmesine izin vermiyor. Hatta , Abum Rabum'un bilgi yoğunluğu çoğu Dan Brown kitabından fazla bile olabilir. Burada sayfalar dolusu bilgiden söz ediyoruz. Gerek diyaloglara sıkıştırılmış, gerek anlatıcı ağzından verilmiş, gerekse yerinden direkt olarak alıntılanmış tonlarca bilgi var. Bir konu aktarılırken o konu hakkında söz söylemiş tüm kaynaklar göz önüne serilerek yola çıkılması gerektiği çok doğru bir yöntem. Hz İbrahim'in üç din açısından önemini vurgulamak, onun hikayesini üç dinden de dinlemekle olur ve biz de Abum Rabum da bu tarz bir anlatım görüyoruz. Abum Rabum, son zamanlarda okuduğum ve beni en çok bilgilendiren kitaplardan biri. Yeri geldi bildiklerim tazelendi, yeri geldi bildiklerimi unuttum, ve her sayfada yepyeni bir şey öğrendim. Her zaman şunu savunmuşumdur; bilmekten çok aktarabilmek önemlidir. Etkili aktarılmadığı sürece, bilgi tutsak vaziyette kalır ve yayılmayan bilgi yok olur. Var olan bilgilerini ve araştırmalarının sonuçlarını harmanlayıp bir edebi eserde bu denli başarıyla aktarabilmek kesinlikle alkışı hak ediyor. Kültür, insanlık tarihinin en büyük hazinesidir ve insanlık bu hazine için tarihi boyunca savaşmıştır. Bu savaşlar sonucu yepyeni uygarlıklar yepyeni kültürler ortaya çıkmıştır ve bu sayede sonraki nesiller için yeni savaş malzemesi çıkmıştır. Kitabımıza konu olan mirasın ortaya çıkması ile herkesin el ele verip mutlulukla dans etmesi beklenemez elbette. Yeni gelişmeler ortalığı her zaman karıştırır. Bizler de görürüz ki; insanlık tarihi boyunca değişmeyen bir diğer unsur da hırs. Paylaşmak hakkında öğütler veriyoruz fakat herhangi bir şeyi paylaşabildiğimiz görülmüş değil. Benciliz ve bencilliği eleştiriyoruz, asabiyiz fakat çocuklarımıza gülmeyi öğütlüyoruz. Biz tek bir yerde değil de birçok yerde yanlış yapıyoruz aslında. Umarım farkına varırız. Abum Rabum'u değerlendirirken son kısımlarını bu değerlendirme dışında tutmak istiyorum. Çünkü, gidişatında beni mutsuz eden pürüzler hariç (evet, diyalogların inandırıcılıktan uzak olması beni son derece rahatsız etti ve bu durumun diyalogların geneline yayılmış olması bazı yerlerde konudan ciddi anlamda kopmama sebep oldu) keyif aldım. Fakat maalesef ki; düğümün çözülmesi, sonun kurulma aşaması ve son benim için yüksek dozda bir hayal kırıklığı oldu. Dünyanın bilmediğimiz perde arkasına değinen, tehlikeden tehlikeye atlayan bir roman bu kadar basit bitmemeliydi. Indiana Jones filmlerini örnek almış acemi filmlerin o son on dakikasını izliyor gibi hissettim kendimi ve zaten biraz daha sürükleyici unsura ihtiyaç duyduğunu düşündüğüm kurgu birden gözlerimin önünde çöktü. Üzgünüm. Abum Rabum benim için farklı bir deneyim oldu. Yoğun bilgi akışı içinde boğulmadan keyifle dolaştığımı hissettim. Yer yer şikayet ettim, yer yer bayıla bayıla okudum. Karakter ve mekan üzerinden ilerleyen kurgu kafa karışıklığı riskini ortadan kaldırır nitelikte. Ve son olarak; kültürel mirasa doğru bir şekilde sahip çıkmak insanlığın kaderini değiştirebilir.
Abum Rabum
Abum Rabumİskender Pala · Kapı Yayınları · 20189,9bin okunma
·
10 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Aliye EFEOĞLU okurunun profil resmi
İskender Pala'nın romanlarında maalesef hiç nefes kesici bi son bulamazsın. Benim okuduklarım hep öyle.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.