Topraktan öğrenip kitapsız bilendir,
Hoca Nasreddin gibi ağlayan
Bayburtlu Zihni gibi gülendir,
Ferhad'dır, Kerem'dir ve Keloğlan'dır.
Yol görünür onun garip serine,
Analar babalar ümidi keser,
Kahbe felek ona eder oyunu.
Çarşambayı sel alır, el alır, kanadı kırılır çöllerde kalır,
Ölmeden mezara koyarlar onu.
O,"Yunusu biçaredir,baştan ayağa yaredir",
Ağu içer su yerine .
Fakat bir kere bir dert anlayan düşmesin önlerine
ve bir kere vakterişip: Gayrık yeter demesinler.
Ve bir kere dediler mi :
" israfil surunu urur mahlukat yerinden durur"
toprağın nabzı başlar
onun nabızlarında atmaya.
Ne kendi nefsini korur ne düşmanı kayırır,
"dağları yırtıp ayırır,
kayalar kesip yol eyler abıhayat akıtmaya..."