Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

76 syf.
10/10 puan verdi
·
6 saatte okudu
Düşünüyorum da, bir insanın kainatta yaşayabileceği en sıra dışı en unutulmaz güzellikteki deneyim; sahibini, yaratıcısını görebilmesidir herhalde. Şu anda kaç yaşındaysak eğer, yaşadığımız ve hissettiğimiz tüm güzellikler, tüm keşifler, tüm maceraları O sundu, O yazdı.Belki çoğu zaman anlayamadık ve anlayamadığımızdan dolayı kalbimizde yeteri kadar yer veremedik O’na. Bazen gizemler bir bir çözülür gibi oldu ve sevdik yazgılarmızı, o zaman bize gösterdiği alakayı hissedip yakınlaştık O’na. Sahabeler Peygamberimiz "Aleyhissalâtu vesselâm'a: "Ey Allah'ın Resulü dedik, senin yanında iken kalplerimiz maneviyatta rikkate gelip inceliyor, dünyaya karşı alâkamız kesiliyor ve ahireti sanki görmüş gibi oluyoruz. Yanınızdan ayrılınca ailemizle ünsiyet edip çocuklarımızı kokladık mı, önceki halimizi inkar ediyoruz, bunun sebebi nedir?" Aleyhissalâtu vesselâm şu cevabı verdi: "Eğer siz, ayrıldıktan sonra da yanımdaki halinizi devam ettirseydiniz, melekler sizi evlerinizde ziyaret eder, yollarda sizinle müsafahada bulunurdu. Eğer siz hiç günah işlemeseydiniz, Allah sizi toptan yokeder, günah işleyip istiğfar edecek yeni bir mahluk yaratır ve onları mağfiret ederdi."..(1) Yani, bir gün öyle bir gün böyle diyerek hayatımızda her zaman geçerli olacak külli bir düsturu haber verdi bize...Bir gün aleyhinizedir, bir gün lehinize. Mükemmel O’dur. En ziyade mükemmelliğe ayna olan da Resulü ekremdir. Ondan sonra ise Resulü ekreme en ziyade tabi olandır.Sahabelerin üzüntüsünden bir hissemiz var bizimde, nede olsa biz de kardeşleriydik Resulun a.s ve bizimle ilgili olarak... “Sizler benim ashabımsınız (arkadaşlarımsınız). Benim kardeşlerim de beni görmedikleri hâlde bana inananlardır. Mutlaka ben Rabbimden sizinle ve beni görmeden iman edenlerle gözlerimi aydınlatmasını istedim.” (2) Şimdi bu hüzünleyken bir daha düşündüm. Bu yakınlıktaki tüm perdeler kalksa ve görebilsek O’nu.Uzaklığın verdiği tüm acılar ebeden dinermiydi acaba.Sanırım bunun hayali bile aşıyor herşeyi, daha gerçekçi olmalıyız. Öyle olalım o halde.Mademki kendisini göremiyoruz, o halde kainatta hepside bizim lehimize olan faaliyetleri, bu faaliyetlerle bir annenin çocuğuna olan şefkati gibi, nasıl da büyük bir ihtimamla ikram ve lütuflara mazhar olduğumuzu hissedelim. Bediüzzaman bu eserde; kainattaki, hepside bizim lehimize olan hayret verici faaliyetleri gerçekleştiren o gizli, manevi hikmet ve rahmet elini hayalimize açtığı otuzüç pencere ile somutlaştırıyor. Bu pencereler ile dünyamıza sevmenin, muhabbet duymanın nurlarını serpiyor. İncelememe son vericeğim güzel sözleriyle bizleri elemsiz muhabbete davet ediyor. ‘’Katiyen bil ki, hilkatin en yüksek gayesi ve fıtratın en yüce neticesi, iman-ı billâhtır. Ve insaniyetin en âli mertebesi ve beşeriyetin en büyük makamı, iman-ı billâh içindeki marifetullahtır. Cin ve insin en parlak saadeti ve en tatlı nimeti, o marifetullah içindeki muhabbetullahtır. Ve ruh-u beşer için en hâlis sürur ve kalb-i insan için en sâfi sevinç, o muhabbetullah içindeki lezzet-i ruhaniyedir. Evet, bütün hakikî saadet ve hâlis sürur ve şirin nimet ve sâfi lezzet, elbette marifetullah ve muhabbetullahtadır. Onlar, onsuz olamaz. Cenâb-ı Hakkı tanıyan ve seven, nihayetsiz saadete, nimete, envâra, esrara, ya bilkuvve veya bilfiil mazhardır. Onu hakikî tanımayan, sevmeyen, nihayetsiz şekavete, âlâma ve evhama mânen ve maddeten müptelâ olur.’’ (Mektubat) Keyifli okumalar dilerim. (1)/15-179 / 5370 - Hz. Ebu Hureyre (radıyallahu anh) anlatıyor. (2)/Ramûzu’l-Ehadis s. 361, 4460 hadis (Ebu Nuaym, İbn-i Ömer’den)
Otuz Üç Pencere
Otuz Üç PencereBediüzzaman Said Nursî · Sözler Neşriyat · 2013435 okunma
··
55 görüntüleme
Eylül Türk okurunun profil resmi
Katıksız şifa... Çok güzeldi,yüreğiniz varolsun. İlk Hadis-i ilk kez öğreniyorum,Rabbim razı olsun.
Hakan Can okurunun profil resmi
Amin ecmain efendim.Vakit ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.