Yaşar Kemal gibi Jose Saramago da, uzun zaman okumayınca kendini özleten yazarlardan bence. Çatıdaki Pencere, yaklaşık bir yıldır kütüphanemin bekçilerindendi. Çünkü, özellikle de külliyatın tamamlanmasına bu kadar az kalmışken, bitmesin istiyorum Saramago'dan aldığım keyif. Öte yandan öyle özlemişim ki, tadı damağımda kaldı yine. Üstelik Saramago'nun erken dönemlerine ışık tuttuğu ve alışık olduğumuz Saramago tarzının dışında (imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun) olduğu için fazladan hayret ve beğeniyle doldum. 1952 Lizbon'unda, sıradan bir apartmanın sakinlerine konuk oluyoruz. Konukluğumuz birkaç ayı geçmediği halde, her birinin hayatında kendilerince önemli olan gelişmelere tanık oluyoruz. Karamsar bir kapanış yaptığını düşünsem de, aslında baştan aşağı umuda buluyor okuyucusunu ince ince. Kesinlikle okunması gereken eserlerden biri, haliyle yıldızlı tavsiyemdir. =)