Ben Ferdinand'ı seviyorum. Yolculuk'u iki kez okumuş, hayatımın ilerleyen yıllarında tekrar tekrar okuyacak kadar seviyorum. Ama itiraf etmeliyim ki Taksitle Ölüm'de, Yolculuk'tan aldığım lezzeti alamadım. Sanırım beklentiyi yüksek tuttum.
Kitap tamamen kötü değil elbette, Yolculuk'un aksine, yazarımız çocukluk ve ergenlik dönemini anlatmış, o kendine has üslubuyla. Hiç sevmediği babasını, çok sevdiği annesini. Sorunlu geçirdiği çocukluğunu.
Yazarın dikiş tutturamamaktaki uğursuzluğu çocukluğundan geliyor. (Ben O'nu böyle seviyorum:))
Yinede hayatla ilgili nokta atışı tespitler, her şeyi alaya alan cümleler için bile okunur bu kitap.