Cezayir'in sıradan bir ticaret kenti olan, ağacın, yeşilliğin bulunmadığı Oran'da farelerin gizemli şekilde ölmesi ile başlayan veba salgının hikayesi anlatılıyor kitapta.
Salgınla birlikte kentin karantina altına alınması, kapıların kapatılması, kentte kalanların yaşadığı sürgün hissi, veba korkusu, sevdiklerinden ayrılmanın acısı, salgının biteceğine dair ümitlerinin boşa çıkması, bu nedenle ümit etmeyi, hayal etmeyi bırakmaları çok güzel anlatılmış, çok güzel yansıtılmış eserde.
Dr Rieux, Tarrou, Grand, Rambert, Cottard ve rakip Paneloux'un salgın esnasında yaşadıkları değişimler, verdikleri mücadeleyi okurken Oran'da onlarla beraber karantina altında olduğunuzu hissediyorsunuz.
Okudum ilk kitabıydı yazarın. Kitabın dili kimi yerlerde çok ağırlaştı, yazım üslubundan mı yoksa, çeviriden dolayı bir durumdu bilemiyorum.
Ama konusu, anlattıkları itibarıyla beğenerek okuduğum bir kitaptı.