Çay, kakolu süt, sonra yine çay içmişken kahveye dönüşümün şarkısı;
"Anladım ki hiç kimse, hiç kimse sen değil,
hiç kimse senin kadar canım-.."
Yok yok, bu kadar değil. :)
Yağmur ve pencere kenarına iliştirilmiş kahve kokusundaki hüzün?.. Cıks. Yine değil. :))
"Eee nasılsınız?" diye başlasam; uygun olmayan ileti paylaşımı, platformu deforme edişler gibi etiketlerden yeterince yapış yapış olmuşuz zaten, "her şey, her yerde söylenmiyor" a çıkıyor yollar, "ne, nerde güzel olur?" diye düşünmüyoruz, kafalar bu yüzden oldu simsiyah derim falan... Böyle de değil. :))
Belki şöyle; (.....)
Suskunlukta sağırlaşmalar, gürültüde yok oluşlar, yoklukta dönüşlerin 'aynı'lığı...
Bitecek bir ömrün içinde neyi başlatmaya çalışmalar? Bir adım geri gitsen mümkün değil; ileri gitsen birkaç adım geri iterler.
Bilsem ki.....
"Bilsem ki" ile başlayan cümlelerde yüzüme çarpıyor bilmediğim, en çok. Gözden ötede başka şeyler var.
Nefesin gelişi, gidişi kolay değil. Anahtar ölmek de değil ama mekân bu dünya da değil..