Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

336 syf.
9/10 puan verdi
Sözün başı, Nazan Bekiroğlu okuma etkinliği düzenleyip, bir nevi "İsimle Ateş Arasında" kaybolmama vesile olan
Zeyneb Öztürk
Zeyneb Öztürk
ve
Icetree
Icetree
'ye teşekkür ederim. Okuyanlar, okuyup da sevenler bilir, Nazan Bekiroğlu efsunlu kelimelerin sahibidir. Okudukça içe çekilmeye başlar insan, sonra bir bakarsın anlatıcının betimlediği zaman diliminin içinde oturmuş onu dinliyorsun. Ama benim Nazan Bekiroğlu’na hayranlık beslemem kelimelerin büyüsünden de öte bakış açısında saklı. Bekiroğlu ile ilk tanışmam Nun Masalları’nda, bağlanmam ise Nar Ağacı’nda oldu ve ikisi de aklımdan hiç çıkmadı. İsimle Ateş Arasında’yı okurken de hep aklımın bir köşesinde durdular. Mansur olan ama aslında olamayan, karşısındaki güzele ismini sorduğu zaman o isimden bir “nun” çıktıysa, o vakit bu incelemede de Nun Masalları anılmalıydı. Çünkü dilim Nihâde’yi okurken aklım Şair Nigar’da takılı kaldı, Nur’un adını söylerken kısık sesli Nazan düştü zihnime. Kocaman bir “nun” ile başladı isim ve ateşe doğru ilerlemeye devam etti. Sandal yapılacak nun, Mansur’u içine alan ateşten bir kazana döndü hikayede. Hikayeci, her bölümde ateşe doğru yol açıp “hayırlı vakaya” yaklaştırırken beni, nasıl aklıma gelmezdi Nar Ağacı’ndaki seferberlik çağrıları, ocaklar yakacak alevin habercisi. Yıl 1826, tarih kitaplarında görülen başlık “Vaka-i Hayriye”, parantez içi “Hayırlı Vaka”, içeriği “Yeniçeri Ocağı, II. Mahmut tarafından kaldırıldı” Tarihçi böyle anlatıyor. Ama itirazı var ki Bekiroğlu’nun, hikayecisine “tarih ileriye doğru gitse de gördüğü sadece geçmiştir” diye yazdırmış. Tarihçiyi bırakıp hikayeciye bakıyoruz. Anlatıyor hikayeci; tarih aynı, padişah aynı, başlık aynı, içerik “Yeniçeri Ocağı kaldırılmadı, topa tutuldu” Eski hayatları ve isimleri alınıp, yeni hayatlarında “Yeniçeri” denilerek padişahlarına kul olanların isimleri kendileriyle beraber ateşe verildi. Bektaşi başlayan yol, Bektaşi hariç bütün tarikatların eliyle yok edildi. Bey’in açtığını padişah kapattı, Bektaşi’nin hoşgörüsü yerini hünkarın adaletine bıraktı ve tarihçiye de bu ateşten geriye “Vaka-i Hayriye” başlığı düştü. “Bak” diyor Nazan Bekiroğlu, “şu isimlere bir bak, adına Fatih katan bir Mehmet ile isminin önüne ikinci-üçüncü gelen bir mi?” Değil. “Sefere çıkarken yanımızda olanla, saray da oturan bir mi” diyerek sitem ediyor yok edilen Yeniçeri. Değil. “Peki, tüm suç Yeniçeride mi” diye soruyor hikayeci. Değil. Bana kocaman bir araştırma konusu bırakan bu kitabın incelemesine ben değil hikayeci noktayı koyuyor: “Bazen tarihe, sonsuza değin yok edilmiş bir isimden, kala kala bir muamma kalıyordu.” /s.149/
İsimle Ateş Arasında
İsimle Ateş ArasındaNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 20212,852 okunma
··
45 görüntüleme
Icetree okurunun profil resmi
NB, bu kitap için çoğunluğu yakılmış olan yeniçeri arşivlerinin bir kısmına ulaşıp onlardan yararlanmış. Zaten ciddi bir tarih araştırması yapılarak yazılan bir kitap olduğunu okuyan herkes anlayacaktır. Bana göre kitabın zor yönünden incelemeni kaleme almışsın ve çok da başarılı olmuş. Birkaç defa okununca her cümlenle ne ifade etmek istediğin daha iyi anlaşılıyor. :) Yazanın iyi bir NB okuyucusu olduğu belli. İnceleme için teşekkür ederiz. Kalemine sağlık :)
Vildan Yılmaz okurunun profil resmi
Asıl ben teşekkür ederim, ne zamandır kitaplığımda duruyordu etkinlik vesilesi ile okumuş oldum. Bekleyen dört kitabi daha var. Ama bunu sindirmem uzun sürecek, onlar beklemede kalsın :)) Yeter ki Bekiroğlu yazsın, ben yavaş yavaş okurum nasılsa :))
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.