Gönderi

103 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Mesleğinin kendisiyle örtüşmediğini, boş bir çaba içerisinde olduğunu fark eden genç bir şair Kappus ve çözümü Rilke'ye şiir denemelerini göndermekte buluyor. Kendisini en iyi o anlar çünkü, aynı yollardan geçmişti ruhsal sorunlar yaşayıp okuldan ayrılmıştı o da. Ve cevap geliyor. Genç şaire Rilke tarafından yazılmış on samimi mektup karşılıyor bizi, genç şairin içindeki buhranları Rilke o kadar iyi anlıyor ki bir dost olarak yaklaşıyor. Öyle ince bir ruha sahip ki Rilke, kırmadan incitmeden eleştiriyor genç adamın şiirlerini... "Kendimi de bir yabancı olarak, bir yabancıdan biraz daha değerli kılmaya çalıştım." 80 sayfalık incecik bir kitap olduğuna bakmayın, sonsuz kelime var içerisinde. Nelerden bahsetmiyor ki, çaresizliği anlatıyor, yalnızlığını anlatıyor bize. En çok da şiirin ne olduğunu ve bir şair için ne anlama geldiğini görüyoruz. Seni asla anlamayacak insanlara kendini anlatmaya çalışmak... İnsan daha güç durumda olabilir mi? Yapmayın, diyor kendinize yazık edeceksiniz. Biliyor Rilke, yürüyen bir mezarlık değil miydi şair? Eseri Palto Yayınlarından okudum ve berbat bir çevirisi vardı. Bazı cümleleri anlamak için defalarca okumak zorunda kaldım. Neyseki kötü çeviri bile kitaba gölge düşüremedi, Rilke yazmış sonuçta. :) Seninle tanıştığıma mutluyum güzel adam, daha çok kişinin seni tanıması dileğiyle...
Genç Bir Şaire Mektuplar
Genç Bir Şaire MektuplarRainer Maria Rilke · Cem Yayınevi · 2012925 okunma
··
369 görüntüleme
Yaren okurunun profil resmi
İncelemede de söyledim, çeviri kötüydü. Ben de daha sağlıklı bir okuma olması adına 3 farklı yayınevinden alıntıları derledim, olur da okuyacak arkadaşlar olur şuraya bırakıyorum. Ayrıca bana güzel dönüş yapan ve yardımcı olan
Meltek
Meltek
'ye çok teşekkür ediyorum. :) 1- "Duvarları, dünyanın hiçbir sesinin duyularınıza ulaşmasına izin vermeyen bir hapishanede bile olsanız -o zaman bile çocukluğunuz, bu enfes ve harikulâde zenginlik, anıların bu hazine evi hâlâ sizin değil midir?" (Sayfa 12 - Nora Yayınları, Çeviri: Semih Uçar) "Hatta dünyanın hiçbir sesini geçirmeyen duvarlara sahip bir hapishanede bile olsanız--- yine de çocukluğunuza, o krallara layık değerli mülke, anılardan oluşan o hazine odasına sahip olmaz mıydınız?" (Sayfa 10 - Palto Yayınları, Çeviri: Alaz Kanber) ~~~~~~~~~ 2- "Gözlerinizi dışarlara çevirmişsiniz; ama işte en başta vazgeçmeniz gereken şey. Kimse akıl veremez, yardım elini uzatamaz size, hiç kimse. Tek çıkar yol, gözlerinizi kendi içinize çevirmenizdir. Size yazmanızı buyuran nedeni araştırıp ele geçirmeye bakınız. Yüreğinizin ta en dip köşesinde kök salıp salmadığını araştırınız bu nedenin. Yazmanız diyelim ki yasaklandı, ölür müydünüz o zaman yada yaşar mıydınız eskisi gibi, bunu açıklayın kendi kendinize." (Sayfa 10 - Cem Yayınları, Çeviri: Kamuran Şipal) "Kimse size akıl veremez, yardım edemez, kimse. Sadece tek bir yol var. Kendi içinize gidin. Size yazmanızı buyuran o nedeni araştırın; bir bakın bakalım köklerini kalbinizin en derinlerine mi salıyor; yazmaktan yoksun bırakılsanız, yaşayamaz ölür müsünüz, itiraf esin bunu kendinize. (Nora Yayınları, Çeviri: Semih Uçar) "Dışarı bakıyorsunuz ki bu her şeyden önce şimdi yapmamanız gereken bir şey. Sizin dışınızda kimse size ne yardım edebilir ne de size yol gösterebilir. Yalnızca tek bir yol var. Kendi içinizde bir yolculuk yapın. Sizi yazmaya itenin ne olduğunu öğrenin; kalbinizin en derin noktalarında köklerini salıp salmadığını öğrenin, yazmadığınız takdirde ölüp ölmeyeceğinizi ikrar edin." (Sayfa 8 ve 9 - Palto Yayınları, Çeviri: Alaz Kanber) ~~~~~~~~~ 3- "Bir sanat eserine eleştirel sözler kadar az dokunan başka bir şey yoktur: Bu sözlerden az ya da çok yanlış anlaşılmalar çıkar hep. Her şey, bizi çoğunlukla inandırmak istedikleri gibi kavranılabilir ve söylenebilir değildir; olayların çoğu söylenemez türdendir, asla bir sözün ayak basmadığı bir mekânda gerçekleşirler ve hepsinden daha az söylenebilir olanlar ise sanat eserleri, yani yaşamları bizim gelip geçici hayatımızın yanında süregiden o gizemli varlıklardır." (Sayfa 9 - Nora Yayınları Çeviri: Semih Uçar) "Eleştirel sözler ile bir sanat eserine yaklaşmak olanaksızdır: daima az çok küçük yanlış anlaşılmalara neden olurlar. Her şey genelde düşünmeye meyilli olduğumuz gibi anlaşılır ve ifade edilebilir değildir; çoğu eylemin betimlenmesi imkansızdır, hiçbir kelimenin girmediği bu diyarda, hepsinden daha zor betimlenenler ise gizemli yaradılışları ile sanat eserleridir. Hayatlarımız sona ererken, onlar var olmaya devam eder." (Sayfa 7 - Palto Yayınları, Çeviri: Alaz Kanber) ~~~~~~~~~ 4- "Belki de cinsiyetler sanıldığından daha yakındır birbirine ve dünyanın büyük yenilenmesi belki de, erkek ve kadının birbirini tüm yanlış hislerden ve isteksizliklerden kurtulmuş halde- karşıt iki cins olarak değil de, kardeş ve komşular olarak aramaları ve omuzlarına yüklenmiş olan o ağır cinselliği basitçe, ciddiyetle ve sabırla hep birlikte taşımak için insan olarak bir araya gelmeleriyle gerçekleşecektir." (Sayfa 31 - Nora Yayınları, Çeviri: Semih Uçar) "Belki de cinsiyetler, düşündüğümüzden daha iniltilidir ve dünyanın yenilenmesi de belki bunu içerecektir, bir adam ve bir bakire, tüm yanlış düşüncelerden ve gönülsüzlüklerden azad edilmiş bir şekilde isteyecekler birbirlerini ancak zıt kutuplar olarak değil, kardeş ve komşu olarak, insan olarak bir araya gelecekler, düpedüz, ciddiyet ve sabır ile taşımaktan yükümlü oldukları zor cinsiyetlere beraber katlanacaklar." (Sayfa 33 - Palto Yayınları, Çeviri: Alaz Kanber) ~~~~~~~~~ 5- "Ya baharın ardından yaz gelmezse, diye bir korkuya kaptırmaz kendini ağaç; yaz gelir hep çünkü, ama önlerinde bir sonsuzluk varmış gibi öylesine tasasız bir suskunluk, öylesine bir enginlik içinde bekleyen sabırlıları gelip bulur ancak. Her gün öğrendiğim,Tanrının her günü şükranla bağra basılan acılar içinde öğrendiğim bir şey var: Sabır her şeydir." (Sayfa 19 - Cem Yayınları, Çeviri: Kamuran Şipal) "Sanatçı olmak demek: hesaplamamak ve saymamak demektir; özsuyunu zorlayıp sıkıştırmayan, baharın fırtınalarında bundan sonra yaz gelmeyebileceğini düşünüp korkmadan güvenle duran bir ağaç gibi olgunlaşmak gerekir." (Sayfa 21 - Nora Yayınları, Çeviri: Semih Uçar) "Sanatçı olmak hesap yapmamak ve saymamak, özünü oluştururken acele etmeyen ve güvenle ilk baharın fırtınalarına göğüz geren, ardından yazın gelmemesinden korkmayan bir ağaç olmak gibidir. Zira yaz daima gelir. Ancsk sadece sabırlı olanlar, önlerinde sonsuzluk varmış gibi umursamaz bir sessizlik ve enginlik içerisinde bekleyenler için gelir. Hayatımın her günü bunu öğreniyorum, bunu acı ile öğreniyorum ve bunun için müteşikirim: sabır her şeydir!" (Sayfa 23 - Palto Yayınları, Çeviri: Alaz Kanber) ~~~~~~~~~~ 6- "Sanat eserleri sonsuz bir yalnızlığın ürünleridir ve onlara erişmek için eleştiriden daha yararsız bir şey olamaz. Onları yalnızca sevgi kavrayabilir, tutabilir ve sadece sevgi sanat eserine karşı adil olabilir." (Sayfa 21 - Nora Yayınları, Çeviri: Semih Uçar) "Sanat eserleri sonsuz bir yalnızlık içindedir ve onlara ulaşmak için eleştiri kadar işe yaramaz bir yol yoktur. Yalnızca sevgi onlara dokunabilir, onlara tutunabilir ve onlara karşı hakkaniyet ile davranılabilir. (Sayfa 21 - Palto Yayınları, Çeviri: Alaz Kanber)
Kudat okurunun profil resmi
Benim mektup yollamak istediğim insanların hepsinin ölmüş olması benimse çok geç doğmuş olduğum gerçeği bu incelemede tekrar kendini hatırlattı. :( neysem İncelemene sağlık dost.
3 önceki yanıtı göster
Yaren okurunun profil resmi
Boşver Howl, gel birlikte Şükrü Erbaş'a yazalım. :)
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.