“Sonrası boşluk işte. Epey olmuş demek ki, önce eşyayı gördü gözüm, sonra bunların başının altındaki gölge kırmızıya döndü. Yaşa. Sabah oluyormuş demek ki, evet. O zaman canım yandı işte abi. Güneş şu perdenin üstüne vuruyordu böyle. O vurdukça dağıldı perdenin rengi, sanırsın yeşil bir şişe kırıldı üzerimde. O zaman dedim, “Niye hep böyle? Korusun diye yapılan, kırılınca kesiyor niye?”
Sayfa 70 - Hasibe Özdemir