Sevgi sözcüğü bir kadına her zaman bir şeyler anlatır, derken yazar; içindeki sevgiyi mi gün yüzüne çıkartıyor yoksa yolunda gitmeyen bir şeyleri bu sözleriyle iyileştirmeye mi çalışıyor? Bilemiyoruz. Bütün kadınca bilmeyişlerin tek adı kendisi oluyor birden. Acaba o cümleyi kurarken bizim bu bilemeyişlerimizi, ürkekliğimizi, özgüvensizliğimizi mi kastetmişti? Ben biliyorum ama. Biz biliyoruz. Bunun yolunda gitmeyen şeyleri iyilleştirmek için söylendiğini biliyoruz. Bir daha hiçbir yaşantımızın üstüne basmayacağımızı bilerek cesurca ve kimseye aldırmadan yürüyoruz.
Tante rosa "Kadınım ve güçlüyüm." mesajını veren bir romandır benim nazarımda. Her şeyin bir çaresini bulan, tüm toplumsal baskılara rağmen ayakta durabilen, eşlerinden birinin ölümüyle Viyana Ormanları'nın öldüğünü anlayan, sokakta evsizken de zengin bir adamın yanındayken de aynı güzel yüreği taşıyan kadınların romanı.