Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

9/10 puan verdi
OLMAMIŞ TOLSTOY DEDEM Tolstoy bu eserinde bir ahlak dersi vermeye çalışmış okuyucuya fakat, fazlasıyla yanlı ve empati yapmadan eseri kaleme almış. Tolstoy genelevlerin kötü olduğundan, bunların kapatılması gerektiğinden, süslü püslü elbise giyen kadınların cinselliğe meyilli olduğundan ve böylesi süslü püslü açık giyen kadının baştan çıkartılmasının çok kolay olduğunu yazmış. Hayır efendim diyorum!... Öncelikle topluma bir şeyi yasaklamaktansa, bireye bir şeyin kötü olduğu öğretilmeli. Yani Tolstoy dedem sen istediğin kadar genelev kapat, istediğin kadar kadını kapılar ardına kapat, bireysel olarak bir ahlak dersi vermedikçe, bireyden topluma ahlaklı olmanın gerekliliğini anlatmadikça, kadınların vazgeçemediği o güzel zarif topuklu ayakkabıları erkekler ayaklarına geçirip o koyduğun yasağın örümcekleşmiş beynini bir güzel topuklu kısmıyla çiğnerler. Kıyafete gelince Tolstoy Dedem; Kadın dünyada ki en güzel ve bereketli bir çiçek. Boş kurak bir tarlayı düşün. O tarlaya baktığında ne de anlamsız ve boş gelir insana. Oysa o tarlada çiçeklerin yeşerdiğini görünce çeşit çeşit, renk renk değişik kokularda binlerce çiçek nasıl da içimizi açar bakmaya doyamayız. İşte kadın da böyle bir kurak tarlanın ortasında toprağı yarıp güneşe uzanan çiçek gibi zorlukları, karanlığı yarıp aydınlığa uzanarak topluma kabullendirir kendini. Onun kısa giymesi uzun giymesi değil mesele, mesele zihniyetin uzun kısa olması. Senin çağında var mıdır bilmem ama bu zaman da çarşaflı, kapalı kadınlar da tecavüze uğrayıp, şehvet metaası olarak görülüyorlar. Yani Tolstoy Dedem zihniyetin değişmesi gerekmekte. Beyinle iki bacağın arasındaki uzuv yer değiştirince erkekte, kıyafet kadın namusunu korumak için bir zırh olma yetisini coookktaaann kaybediyor. Evliliklerde ki cinsel yaşamdan bahsetmişsin. Yok çocuk yapmadığınız sürece cinsel birliktelik yaşamayın, doğum kontrol hapları kullanmayın demişsin. Senin on üç çocuğun var. Çok merak ediyorum sen bu çocukların hepsini ilk atışta mi yaptın. Bence sen ağaca emek vermeden direk meyve isteyenlerdensin. Sevgi bir bütündür Tolstoy Dedem. Sevgiyi parçalayıp, kabuğunu soyup atayım, çekirdeğini tüküreyim sadece lezzetli olan ortasını yiyeyim diyemezsin. Amaç çocuk için evlilikde olsa yaşanılan her cinsel birliktelikte çocuk beklemek yanlış diyorum. Evli olan bir erkeğin sevgi olmadan karısıyla yaşadığı cinsellik, genelevde ihtiyacını gidermeye giden bir erkeğin yaşadığından farkı yoktur. Nacizhane bir okuyucun olarak ben diyorum ki biraz sevgi, biraz emek, kadına anlayış, kadına değer. Bu arada meraklısına Beethoven Kreutzer sonat hakkında dip not. ALINTIDIR..... Beethoven’in büyük bir aşkla bağlandığı ama bir türlü kavuşamadığı aşkına (kimine göre yengesine) yazdığı notalarından içinde acı ve çaresizlik akan bir ağıttır. Aşkına duyduğu özlem ve acıyı tasvir ettiği bu 9 numaralı (Op. 47 la majör) sonat, yaylı ve piyanoyla çalınan bir eserdir ve her Beethoven eserinde olduğu gibi keman erkeği, piyano ise kadını temsil eder. Sert geçişler ve hızlı ses dönüşleri vardır. Müzik tarihindeki ilk hakiki “aşk” şarkısı olarak kabul edilir. “Paris Müzik Konservatuvarı üyesi, Güzel Sanatlar Akademisi Saray Orkestrası 1. Kemancısı R. Kreutzer için yazılmış ve ona ithaf edilmiş olan bu sonatı gören Kreutzer, bu bestenin çalınamayacağını, Beethoven’in kemandan anlamadığını iddia etmiştir. Kreutzer kendi adını taşıyan bu sonatı bir kez bile çalmamış olsa da, sonatın adı Kreutzer Sonatı olarak kalmıştır. Buna karşılık çağın en ünlü kemancısı Pablo de Sarasate’nin repertuvarına aldığıtek keman sonatı da Kreutzer Sonatı’dır… Eser bugüne kadar yazılmış en zor ve en güzel keman sonatıdır. Üç bölümden oluşur ve uzunluğu 43 dakikadır ki bu uzunluk normalin çok üzerindedir. Pek çok konçerto, hatta senfonik yapıt bile bu kadar uzun değildir. Linki buraya bırakıyorum youtu.be/COGcCBJAC6I (Tolstoy'un ilk okuduğum eseri pek beğenmedim. Umarım diğer eserleri güzeldir) Kitapla kalın, keyifli okumalar...
Kreutzer Sonat
Kreutzer SonatLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201910,7bin okunma
··
52 görüntüleme
Ebru Ince okurunun profil resmi
Hoop :) ümit bey ümit beeyy :))dedem ne derse o :)) alla allaaa :) Ne istiyonuz benim gül gibi pamuk sakallı nur yüzlü dedemden beee :) Dip not :) Bu sözler avrupa yakası Şahika tonuyla söylenmiştir :))
Saint Simon okurunun profil resmi
Vallahi Ebru hocam kitabı okadar iyimser ve güzel düşüncelerle okudum ama gerçekten bu eser bana göre olmamış tamamen orta çağ kafası. Ha diğer eserleri elbette güzeldir bir şey diyemiyecegim. Ama bir okur olarak bu eser için benim nacizhane fikrim bu...
6 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.