Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

88 syf.
10/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Kısa olduğu halde sanırım en uzun zamanı vererek okuduğum şiir kitabı oldu. Ağır ağır, her bir mısrasını sindirerek, yüreğimden süzerek, hücrelerime işleyerek okudum. Yordu beni
Ahmet Erhan
Ahmet Erhan
. Duygularımın fay hatlarını sarsıntıya uğrattı. 9.8 büyüklüğünde depremler yaşattı. Tükendim, yok oldum ama yeniden büyüyüp yeşerdim sayfalarında onunla beraber. Yüreğine kelepçe takılmış Ahmet'in ruhu vardı sanki yanımda. Kitap sayfalarından çıkıp gelmişti. Acıların girdabında kayboldukça yeniden kurtulan ve her yıkıldığında kalemine tutunup, kaleminden güç alarak ayağa kalkmayı bilendi o. Hiç kullanılmamış sıfatlar yakıştırmak istediğim kişi oldu. Onunla bütünleştim. Acı çektim, ezildim, feryat ettim. Yaşamı avuçlarımın içinde sımsıkı tutarak ölümün kıyılarında soluksuz kalırcasına koştum onunla beraber. Başını iki elinin arasına koymuş öyle düşünceli öyle çaresiz oturuyordu yanı başımda. Ölüm onu işgal etmişti ama yaşamı bağrına basmayı bilmişti sanki. Neden diyordu hep neden. Sorularına ve yaşadıklarına bir neden bulamıyordum. İnsan acıyı ve ölümü pek sevmezdi ama o seviyordu. Bitik ama yine de hep gururluydu. Örselenmiş acıları vardı. İste o öyle bir adamdı. Ne dünya onun varlığını kaldırabiliyordu ne de o dünyanın. Kaçışları kendinden bile saklanış sayılmıyordu artık. Bu adam hüzün kokuyordu buram buram. Çaresizlik kanına işlemişti. Yurdu gibi yaralıydı ve kan sızıyordu düşüncelerinden. Bir şeyleri değiştirebilmeyi amaçlıyordu. Bu kez şiirlerinde ölmek, bitmek, yok olmak istiyorken bile aynı zamanda hep isyan edercesine yine yeniden doğmak istiyordu. Her doğuşunda geceyi yırtarcasına çığlık çığlığa bağırıyordu. Sen sus şiirin konuşsun dedim ona. Kendi sustu ve şiiri konuşmaya başladı. Şiirleriyle benimle konuşuyordu adeta. Her hissettiğini kelimelerle ilmek ilmek örüyordu mısralarında. Bir tabloya resmedilmiş gibiydi her bir şiir. Saatlerce seyretmeye doyulmuyordu. İnsanın içine işliyordu yazdıkları. Kibele'nin son oğluydu o. Bütün ölecek çocukların yerine ölüp tekrar tekrar doğuyordu dünyaya. Her doğuşunda yeni şiirler getirip bırakıyordu avuçlarıma. Her şiirinde hüzünle bakıyordu sanki kalbi acıyan adam. Umutsuzdu ama kendine yeni umutlar aramaktan vazgeçmiyordu. Sana dair yazacaklarım bitmez ama başka kitaplara saklamak istiyorum. Bu okuduğum beşinci kitabın ve daha çok kitabın var okuyacağım. Kitabı dört başlık halinde özetlersem eğer; Birinci bölüm: "Sonun Sonsuzluğu" Çok çok çok güzel güzel güzel güzel uzun bir şiirden oluşuyor. Nasıl anlatacağımı bilemedim. İkinci bölüm: "Ateşi Çalmayı Deneyenler İçin" yani nasıl anlatsam, ne söylesem gerçekten bütün harfler, kelimeler anlamsız kalır yanlarında. Kitabın en beğendiğim yeriydi. Her şiiri (yazı-şiir) tekrar tekrar okuduğum, alıntılarını paylaştığım yetmeyip defterime yazdığım sayfalar. Üçüncü bölüm: "Kybele'nin Son Oğlu" kitapların yakıldığı günlerden gelen, bir yasaklama bir karşılaşan, sözcüklerine kilit vurulmaya çalışıldığı için şair olmaya sözüm var yenilmeyeceğim diyerek başkaldıran bir adamın duygu boşalmalarıydı. Ve kitabın bitişini gösteren beni üzen son bölüm: "Milattan Sonra" MCMLXXX ve Eylüldür şiiri ile ne olduğunu tahmin edebilirsiniz. O kadar yavaş okuduğum halde yine bittin yine üzdün. Şimdilik elveda sevgili
Ahmet Erhan
Ahmet Erhan
"Hep var olan yitikliğim benim".
Ateşi Çalmayı Deneyenler İçin
Ateşi Çalmayı Deneyenler İçinAhmet Erhan · Bilgi Yayınevi · 199278 okunma
··
299 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.