Bir ara Nazım Akademisi diye bir şey vardı NHKM'de. Kemal Özer de ders verecekler arasındaydı. Ben de katılmıştım. Fakat tam da o sıra Kemal Özer öldü ve ders alma şansını yitirdim. Ben de şiirlerimi Efe Duyan'a okudum. En sevdiğin şair kim dedi, İsmet Özel dedim. Etkilendiğin çok bariz dedi ve ben de şiir yazmayı bıraktım. Şiir yazmayı bırakmak beni hayata daha fazla dahil kıldı o açıdan müteşekkirim şimdi. Ayrıca mevcuttan daha iyisini yazamayacağım da açıktı. Kemal Özer ile olan tanışmam böyle oldu işte.
Görece geç bir yaşta girdiği toplumcu şiirde geç kalmışlığın da verdiği bir istençle sevgi dolu şiirleri var. Ve en önemlisi yaşlıyken ve artık 70'lerdeki gibi 'itibarlı' değilken devrimcilik, inancını yitirmedi. Ölüm orucundaki gençleri ve analarını, Sivas'ta yakılanları yazdı. Aydın tavrını inatla sürdürdü.