Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

2/10 puan verdi
Kitap hakkında olumsuz yazıları hepiniz görmüşsünüzdür diye düşünüyorum. Kendi kendime ‘Neden Böyle?’ sorusunu sordum bende. Hadi buna cevap bakalım. Yazarın daha ilk cümlesinden kafalar karışık. Kendisinin konuşmalarından derlenen bu kitapta gençlerle yaptığı söyleşilerin biri ilk sayfada kendine yer ediniyor ve yazarımız bunu yaparken 79 yaşında olması ve gençlere gençlikten söz etmesinin yanlış olduğunu vurguluyor. Bunun seyirci dikkati çekmek mi, alçak gönüllü olmak mı yoksa farklı bir durum mu olduğunu sizlerin yorumuna bırakarak sözlerime başlıyorum. Yazarın Sokrates üzerinde durması ve Platon değerlendirmeleri oldukça karmaşık bir yapıya sahip, aynı zamanda da akılcı. Bakıldığı zaman öyle cümleler var ki daha ilk birkaç sayfayı geri dönerek okumak bile ne kadar zorlandığımın göstergesi. Oradaki dinleyici çocuklar ne yapsın? Bir Felsefecinin/Filozofun tam olarak ne manaya geldiği ve sanılanın aksine yoldan çıkarıcı olmadığını kanıtlama çabaları o kadar karmaşık ki, okurken hak verip aynı zamanda bu adam ne dedi şimdi dercesine ikilemde de kalmak mümkün. Tabi ki bunu beğenmedim demiyorum. Öyle bir şey de demem. Felsefecilere hakaret etmek olur ki bu da oldukça ayıp olsa gerek! Kitabın içinde bir başka kitap örneği de bize sunuluyor. Platon’un Devlet kitabından bir bölüm. Yazarın da benzer şekilde yayınladığı bir kitaptan alıntı şeklinde. Bunun akabinde bir takım kavramlar üzerinde duruluyor. Mahvetmek ve İnşa Etmek veya İnşa Etmek ve İmha Etmek kavramları. Bunun yanında çevirmene de buradan birkaç laf söylemek istiyorum. Hatta laf atacağım, hatta ve hatta yerin dibine sokacağım. Kardeşim ‘Temerküz Etmek’ nedir ya? Sen bu kitabı çevireli 1 sene olmamış. Artık hangi devirde yaşıyorsun? Bu dile uygun kelimeler kullansana! Tamam kelime yanlış değil yahut Türkçe buna itirazımız yok ama zaten dili ağır bir kitabı neden ağırlaştırıyorsun? Bakın size açıklayayım: Kitap sonuçta İngilizce’den çevirildi değil mi? Tamam o halde bakalım. ‘To Concentration’ kelimesinin çeviri haliyle karşılaşıyoruz. Kendisi de bizim dilimizde ‘Derişim’ demek. E sen kullansana bunu. Temerküz nedir? Yani bu kitabı 20. yüzyıl adamları okumayacak bu kitabı bizim yaş grubu okuyacak. Buna göre yazmak zorundasın, senin çevirin rezil olursa hem sen hem de yazarın rezil olması var. Üstüne yediğin eleştiriler var. He belki senin umrunda değil ama yazarı neden olumsuzluk altında bırakasın? İşte böyle arkadaşlar. Kitaptan çok çeviri yapan kişiye karşı içimde bir sıkıntı vardı. Onu da az biraz atmaya çalıştım. Ben bu yazıyı sadece 41 sayfada ve 2 saate yakın bir zamanda yazdım. Bu kitap gerçekten farklı bir çeviri altında yeniden incelenebilir. Ancak şuan bu kitabı okumak tamamen zaman kaybı olacaktır. Günlük ortalama 300 sayfa kitap okuyan biri olarak 2 saatte 40 sayfa okumak gerçekten benim için başarısızlık ve zaman kaybından öte bir durum değil. Siz ne düşünürsünüz bilmem ama durum bu dostlar. Yukarıdaki fikirlerime de katılırsınız katılmazsınız tamamen sizin bileceğiniz bir durum. Hepinize mutlu akşamlar diliyorum..
Gerçek Yaşam
Gerçek YaşamAlain Badiou · Sel Yayıncılık · 2017226 okunma
·
116 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.