Gönderi

Bir Yabancının Hikayesi
Gemi rıhtıma yanaşmıştı nihayet. Uzun bir yolculuk olmuştu. Upuzun. Kovboy görünümlü yabancı, atıyla beraber gemiden indi. Vahşi Batı'nın mantar gibi türemiş kasabalarından birine doğru ağır ağır yola çıktı. Altıpatlarını kontrol etti. Yerinde duruyordu. Hayatında hiç kimseye ateş etmemiş olmasına rağmen yıllar öncesinin intikamını almak istiyordu. Tam 15 yıldır içi bu intikam ateşiyle yanmıştı. Günler sonra varmak istediği kasabaya vardı. İlk işi bir otele yerleşmek, ardından da kasabanın meyhanesine gitmek oldu. İçeri girdiği zaman piyanonun başında oturmaktan ve binlerce defa aynı şarkıyı çalmaktan bıkmış piyanist haricinde herkes O'na döndü baktı. Ağır ağır adımlarla meyhaneciye yaklaştı. Meyhaneci soğuk bir sesle: "Ne istiyorsun yabancı?" dedi. "Bir soğuk bira, biraz da bilgi" "Kim hakkında?" Yabancı: "Bu adam!" diyerek eskimiş bir fotoğrafı gösterdi. Meyhanecinin, fotoğrafı görünce, beti benzi atmıştı. "Neden bu adamı arıyorsun?" "Eskiden ama çok eskiden tanışırdık. Yolum buralara düşünce görmek istedim." "Artık buralarda değil." "Nerede peki?" "Kasabadan 5 mil ötede çay var, çayın yolunu takip et. 10 mil kadar ötede bir çiftlik göreceksin. İşte orada. Yalnız canını seviyorsan oraya gitmeni tavsiye etmem." "Tavsiyelere pek uyduğum söylenemez ama yine de teşekkürler." Yabancı meyhaneden çıktı. Atına atladı. Ağır ağır akan çayın yolunu takip ederek çiftliğe doğru yol almaya başladı. Çiftlik uzaktan gözükmeye başlayınca atından indi. Atını bağladıktan sonra sessizce çiftliğe yaklaşmaya devam etti. Asırlar gibi süren bir zaman sonra çiftliğe iyice yaklaşmıştı. Sessizce içeriye süzüldü. Evin kapısı ardına kadar açıktı. "Yakınlarda olabilirler" diye düşündü. Bir kadın ve bir erkeğin seslerini duyunca hiç düşünmeden evin içerisine daldı. Kapının ardına saklandı. Az sonra sesler iyice yaklaşmaya başlayınca altıpatlarını yerinden çıkardı. Silahın horozunu kaldırdı ve parmağını tetiğe koydu. Nefes bile almadan içeriye girmelerini bekliyordu. Adamdan önce ucuz viski kokan nefesi doldu evin içine. Sonra da kadını azarlayan sesi. Adam eve henüz üçüncü adımını atmamıştı ki yabancı kapının arkasından çıktı. Adam afallasa da, O'nu tanımıştı. Ağzı çarpıla çarpıla: "S-s-se-sen" dedi. "Ben ya! Geç içeri!" Kadın da yıllar sonra karşındaki kişinin hayal mi,gerçek mi olduğunu anlamaya çalışıyordu. "Seni çok aradım ama sonunda buldum. 15 yılıma mal olsa da buldum. Kardeşimin intikamını almak için yemin etmiştim. İçimdeki intikam ateşi bugün sönecek!" "15 yıl boyunca bu anın bir gün gelip gelmeyeceğini düşünmüştüm. Artık gelmeyeceğinden neredeyse emin olduğum bir anda karşıma çıktın." "Artık o pis nefesini son defa verme zamanın gel.." Yabancı sözünü tamamlayamadan adam silahını çekmiş ve ateşlemişti. Adamın amacını anlayan kadın ani bir hamleyle kendini kurşunun önüne atmış ve tam kalbinden vurulmuştu. Adam ikinci kurşunu göndermeden, yabancı bütün kurşunlarını adamın üzerine boşaltmıştı. Adam ucuz viski kokan son nefesini verip hayatını kaybederken, yabancı da yıllar önce kaybettiklerinin intikamını almıştı. Yabancı döndü kadına baktı, ağzından kan geliyordu ama hala yaşıyordu. Bir şeyler demek istediğini fark edince hemen yanına eğildi. Kadın fısıltı halinde: "Nihayet kötüler de kaybetti." dedi ve son nefesini verdi. 15 yıl önce kardeşi ölmeseydi eşi olacak olan kadın, kendi için canını feda etmişti. Yabancı gözünde biriken birkaç damla yaş ile: "Ama iyiler de yine kaybetti" dedi. Kasabadan birilerinin geldiğini duyunca hızla çiftlikten çıktı ve atına atladığı gibi ortadan yok oldu. Bir daha da o yabancıyı gören duyan olmadı.
··
9 görüntüleme
Erhan okurunun profil resmi
Elinize sağlık, güzel bir fikir yakalamışsınız, farklı bir hava katmış etkinliğe, teşekkürler.
Fox Mulder okurunun profil resmi
Beğendiğinize sevindim Erhan Bey asıl ben teşekkür ederim. :)
Bu yorum görüntülenemiyor
Mithril / Nobody okurunun profil resmi
farkli bir bakis acisi:) Guzel!
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.