"Yaşamak" hiç bitmesini istemediğim bir eserdi. Zarifoğlu'nu tam olarak burada tanıdım. Zarifoğlu; aslında yalnız adamdi, Etrafı ne kadar dolu olursa olsun içten içe yalnız idi.
Baba özlemi çeken birisiydi ve bunu şu sözüyle daha iyi anladım: " Babam tam otuz sekiz yıl sonra Şubat ayında aramızdakileri katederek onu tanımaya başlıyacağım bir zamanda ölüverecek."
Günlük tarzında yazılmış ama tarihleri karışık biraz kafa karışıklığı yaşanabilir bunun içinde bütüne değil de parçaya bakmak gerek olduğunu düşünüyorum.Bu eserinde birçok konuya değinmiş; edebiyat, kişisel hayatı, sosyal, dini...
Okumanızı tavsiye ederim size çok şey katacaktır.
"Şimdi geç kaldığımın telaşıyla ruhen çırpınıyorum. Her secdenin ele geçmez bir fırsat olduğunu anlıyor ve 'secdede olmadan secdede olmak' lafını ah-vahile anıyorum. Utanç içerisindeyim."