Muhakkak ki o 'kaybetmek' kelimesi üzerinde de nasıl bir duruş sergilediğimiz mühim Gökçen Hanım. Onu ne denli duyumsadığımız ve değerlendirdiğimiz mevzubahis. Nasıl bir vefa içerisinde olduğumuz... Zira zaman gibi bir ırmağın içerisinde var olurken ömrümüz, yine zamana; o durgun yönümüzle ve anlamamakta ısrar eden nazarımızla bakmak, sanırım çoğunlukla da tercih edilen bir durum... Ve insanı'ı insan da kılan, o ırmak ile de beraber akabilmesidir; coşabilmesidir, devam edebilmesidir daima... Bu ki bizlerin yolu. Ki kimileri vardır ki elbet, ırmaklarımızdan da öte mutlak, kendi nefessiz, habis hücrelerinde sadece bir avuç çamurla var olabileceğini dahi düşünebilirler; zira düşüncesi ve nazarı da o olmuştur... Yola bakmalı, 'kendimize bakmalı' ve devam etmeli daima :)
Güzel düşünceniz ve ayırdığınız vakit için ayrıca teşekkür ederim....