Gönderi

Gazi Mustafa Kemal Paşa
Adamın canı burnundan geliyordu zaten. Yaşam güçtü. Tek avuntusu kasabanın kahve hanesinde dumanını içine çekip savurduğu sigarasıydı. Ama o da bu kere zehir gibiydi, kötü de kokuyordu. Şuradan buradan ucuza bulup buluşturduğu kaçak tütünü sardığı sigara kağıdının satışını Tekel yasakladığı için o da ister istemez gazete kağıdına sarmıştı. Gazete kağıdı yanınca da tütünün tadını berbat ediyor, bir de üstelik pis pis kokuyordu. Hırsla çarptı ağzındaki sigarayı yere. Kendisine reva görülen bu zulmün sorumlusu elbetteki hükümet ve onun başındaki Gazi Mustafa Kemal Paşa idi. O bastı küfürü, sövüp saydı Gazi'ye... Gazi'ye sövüp saymak!... Hemen tutuklanacaktı. Ama ceza davası açılabilmesi için yasa gereğince, sözlerinin hedefi Cumhurbaşkanı olduğundan onun izni gerekiyordu. Adalet Bakanı'na gelen soruşturma evrakını bakan da Gazi'nin önüne koyacak ve vereceği izni imzalamasını isteyecekti. Ne ki, Gazi'nin sorusu karşısında şaşırıp kalacaktı: "-Sen hiç gazete kağıdı ile sarılmış sigara içtin mi?" "-Hayır efendim." "-Ben içtim, o kadar berbat bir şeydir ki... Adam haklı, ben de olsam aynı şeyi yapardım. Takibata lüzum yok. Zavallıyı serbest bırakınız."
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.