Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

İDDİA 6/EN'AM-163;"O'nun hiç bir ortağı yoktur. böyle emrolundum ve ben Müslümanların ilkiyim." Bu ayette Hz. Muhammed 'in ilk Müslüman olduğu yazıyor. 7/A'RAF-143;"Sen Sübhan' sin. Tevbe ettim, Sana döndüm ve ben müminlerin ilkiyim" dedi. Bu ayette ise konuşan Hz. Musa dır. Her iki ayeti de hükümsüz kılan ayet : 3/ÂLİ İMRÂN-67;"İbrahim, ne yahudi idi, ne de hıristiyandı: fakat, O hanif Allah'ı bir tanıyan dosdoğru bir Müslüman di müşriklerden de değildi." Hz. İbrahim Hz. Muhammed den de Hz. Musa dan da önce yaşadığına göre Müslümanlığı onlardan öncedir Adem, İdris, Nuh gibi Hz. İbrahim den önce yaşamış olan peygamberlerin (Nebilerin ) Müslümanlık sırasının hesaba katılmadığını görüyoruz. İlk Müslüman çelişkisi nasıl açıklanır? İZAH 6/EN'AM-163 'te "Müslümanların ilki" kullanılırken 7/A'RAF-143' te 'Müminlerin ilki' kullanılmıştır. Bu önemli bir farklılık ve inceliktir. Zira birinde Hz. Muhammed'in (a.s.) İslam'ı yaşayan bir topluluğa önderliğinden bahsedilirken diğer kullanımda ise 'Hz. Musa (a. s.)'in bireysel deneyimine/tecrübesine dayalı inancından/güveninden söz edilmektedir. "evvel" kelimesine verilen "ilk" manası iddia sahibinin zihninde sadece zamansal öncelik-sonralık olarak algılamaktadır. Ancak "ilk" kelimesi sadece zamansal manada kullanılmaz. Bir sınavda ilk üçe girmek sınavı en erken bitirenleri değil, yüksek not alanları işaret eder. Toplumda ilk sırada yer almak o toplumu oluşturan fertlerin en yaşlısı olmak manasında değil, yöneticilik/liderlik veya üstünlük manasında kullanılır. Zaten Kur'an Müslümanlığın insanlık ile yaşıt bir kavram olduğunu şöyle dile getirir: "O, Sizi daha öncede Müslümanlar olarak adlandırdı." (22 HAC-78) Şimdi iddia edilen ayetleri bu geniş bakişla tekrar ele alalım.(6/163) ayette ki kullanım ile örnek bir Müslüman ve hayatını Allah'a adayanların öncüsü manasında "evvel" kullanılmıştır. İkinci kullanım bağlamıyla düşündüğümüzde/okuduğumuzda Ayet şu şekildedir. "Mûsâ, bizimle sözleştiği yere gelip Rabbi de kendisine konuşunca, şöyle dedi: “Rabbim! Bana kendini göster, seni göreyim!” Allah, “Beni asla göremezsin; ama şu dağa bak! Eğer o yerinde durabilirse, sen de beni göreceksin” dedi. Rabbinin kudreti dağa tecelli edince, onu paramparça etti, Mûsâ baygın vaziyette yere yığıldı. Kendine gelince şöyle yakardı: “Seni noksan sıfatlardan uzak tutarım, tövbe edip sana yöneldim. Ben Mü'minlerin ilkiyim.” dedi. (7/143) Hz. Musa dönemindeki insanlar yıllarca firavun zulmünün altında ezilmiş kölelerdir. Bu insanlarda soyut düşünme melekeleri/melekesi çok düşük olduğu için Hz. Musa dan 'Allah'ı kendilerine apaçık göstermesini' bile istemişlerdir. ..."Ey Musa, biz Allah'ı apaçık görünceye kadar sana inanmayız."... (2/55) Hz. Musa bu taleple Allah'ın huzuruna çıkar. Dağın parçalanması ile Musa (as.) baygın düşmüş ve (Allah'ın görülemeyeceğini anlayanların ilkiyim) Bana iman edenlerin "öncüsuyüm" manasında "Mü'min" ve "Evvel" kelimeleri(ni) kullanılmıştır. Burada ki mü'minlik ilk Müslüman/ (teslim olan) manasında değil, kavminde (bunun olmayacağını) ilk anlayan (benim) demektir. [Ateizm ve Deizmin Sorularına Karşı İddialar ve İzahlar /Kemal Gürger / Düşün Yayıncılık syf 11 - 12]
Sayfa 11 - Dûșûn yayıncılık
··
60 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.