“Neden zor ‘özür dilerim’ demek?
Neden zor ‘hakkında konuştum, seni çekiştirdim hakkını helal et’ demek?
Sanki çok mu kolay mahşer günü helallik istemek?
Herkesin derdi ateşten kurtulmak olacağı vakit, nasıl emin olur bir kul ‘seviyor zaten affeder’ düşüncesinden?
Bir telefon, iki çay, belkide bir dal çiçek her şeyi halledecekken neden ertelenir gönül almalar, tamir etmeler, kul hakkından kurtulmalar?
Ömür tükeniyor
Sen tüketiyorsun..
Bir gönlü, bir kalbi, bir amel defterini..
Etme!
Kendi ellerinle pişmanlık kuyusunu kazma..
Bugün varız, yarın muamma
Gel vicdanını rahatlat..
Kalbini ferahlat..”